Çaresiz Muğîs, son olarak Hz. Peygamber’e geldi ve “Ey Allah’ın Resûlü! Ne olur benim için Berîre ile konuşuver.” diyerek ondan yardım istedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber Berîre’yi çağırarak, “Ey Berîre! Allah’tan kork! O senin hem kocan, hem de çocuğunun babası, ne var ona geri dönsen?” diyerek onu kocasına dönmeye teşvik etti. Bunları dinleyen Berire, “Ey Allah’ın Resûlü! Emir mi buyuruyorsun?” diye sorunca Hz. Peygamber, “Ben yalnızca aracılık yapıyorum.” cevabını verdi. Bunun üzerine Berîre, “Benim ona ihtiyacım yok!” dedi ve kocasından ayrıldı.266
Berîre’nin, Hz. Peygamber’in talebinin emir olup olmadığını sorması, onun, Hz. Peygamber’in emrinin bağlayıcı olduğunu bildiğini gösterir. Ancak o, Resûlullah’ın ricasına rağmen, onun burada herhangi birisi gibi yalnızca bir aracı konumunda olduğunu öğrendiğinde kararından vazgeçmemiş ve kocasından ayrılmayı yeğlemiştir. Hz. Peygamber, onun bu kararlılığını görünce amcası Abbâs’a, “Ey Abbâs! Muğîs’in Berîre’ye olan şu sevgisiyle, Berîre’nin ona olan bu nefretine şaşırmıyor musun?” 267 diyerek hayretini ifade etmiş, ancak Hz. Peygamber’in aracılığını kabul etmemesinden dolayı Berîre’yi, ne Resûlullah ne de Müslümanlar ayıplamışlardır.
Özellikle fakih sahâbîler, Hz. Peygamber’in tasarruflarını, bağlayıcı olup olmaması açısından ayırt etme ihtiyacı hissetmişlerdir. Hadis ve sünnetin sağlıklı bir şekilde anlaşılıp yorumlanabilmesi açısından günümüzde de ilmî kriterler çerçevesinde benzer ayrımların göz önünde tutulması gerekmektedir.268
Hadislerde Konu Edinilen Varlık Mertebelerini Dikkate Almak
Hz. Peygamber vahye mazhar olan bir insan olarak, bizim görmediklerimizi gördüğü, bizim hissetmediklerimizi hissettiği içindir ki, sadece şehâdet âleminden değil gayb ve melekût âleminden yani fizik ötesi âlemden de haberler vermiş ve insan aklının bu haberleri anlamada ve yorumlamada zaman zaman zorlandığı olmuştur. Onun haber verdiği yaratılışın başlangıcı, vahyin keyfiyeti, kıyamet, haşr, cennet, cehennem, melek, cin, şeytan gibi kavramlar aynı zamanda Kur’an’da da bildirilmiştir. Ancak Hz. Peygamber’in bazen Kur’an’da olmadığı halde haber verdiği birtakım varlıklar da yok değildir.
Bu konuda özellikle İmam Gazâlî’nin kaydettiği hususlar dikkat çekicidir. Ona göre Peygamber’i tasdik etmenin anlamı, onun haber verdiği şeylerin varlığını kabul etmektir. Varlığın beş ayrı mertebesi vardır: