Müslümanlar arasında rasathane ve astronomi araştırmaları Batı"ya nispetle çok erken asırlarda başlamıştır.
İslâm, yıldızların Allah"ın tabiî kanunlarına tâbi bir kozmolojinin parçası olması fikriyle yıldız kültünü yıkmış, bunu yaparken kendine mahsus bir dil ve üslûpla kâinatın Allah"ın emrine boyun eğdiği gerçeğini dile getirmiştir. Kur"an nasıl ki zaman fikrini, sadece dünyevî zaman algısıyla sınırlandırmamış ise, kâinat fikrini de, —birbirinde farklı âlemlerin olduğuna işaret ederek— fizik ve metafizik dünya bütünlüğü içinde ele almıştır.
Gökyüzü tefekkür ve dua vesilesidir. Görünen âlemden görünmeyen gayb âlemine açılan bir kapı gibidir. İnsana düşen bu muazzam yapı üzerinde düşünmek, Allah"ın azameti karşısında kulluğunu yalnız O"na hasretmektir.