midir?” diye sordu. Hz. Âişe, başıyla “Evet” diye işaret etti. Bunun üzerine Esmâ namaza durdu. Hava çok sıcaktı. Namaz o kadar uzadı ki, bayılacak gibi oldu ve yanında bulunan su kabından üzerine su serperek serinlemeye çalıştı.25 Allah Resûlü küsûf namazını kıldırırken kıyam, rükû ve secdelerde o kadar uzun kaldı ki, namaz bittiğinde güneş tutulması da sona ermişti.26 Allah Resûlü güneş tutulması esnasında kıraatleri açıktan ve uzunca okuyarak iki rekât namaz kıldırmıştı. Namaz, güneş tutulması süresince sürmüştü. Zaten Allah Resûlü"nün, “Güneş tutulması sona erinceye kadar namaz kılın.” buyurduğu da nakledilmiştir.27 Peygamber Efendimiz namazı kıldırıp, güneş tutulması sona erdikten sonra ashâbına dönerek onları yukarıda geçtiği gibi uyarmıştır.28
Sahâbeden Câbir b. Abdullah, Allah Resûlü"nün kıldığı bu namazdan sonra yaptığı konuşmada, “Sizin gireceğiniz bütün yerler bana gösterildi. Cennet bana gösterildi, hatta bir salkım üzüm almak için elimi uzatsaydım onu alabilirdim. Cehennem de bana gösterildi.” dediğini nakletmiştir.29 Allah Resûlü"nün güneş tutulmasında namaz kılıp, ardından cennet ve cehennemden bahsetmesi manidardır. İnsanlara namaz kıldırması onların korkularını namazın engin huzuru içinde yenmelerini sağlamış, böylece onların tabiatın yegâne sahibi Allah"a sığınmalarını temin etmiştir. Efendimiz orada bulunan insanların yüreklerine korku veren güneş tutulmasının bir gün kıyametin kopuşunun bir parçası olarak insanoğlunun başına geleceğinden bahisle, önemli olanın Allah"ın rızasına uygun davranarak cenneti hak etmek olduğunu anlatmıştır.
“Allah"ım! Hilâli üzerimize bereket, iman, esenlik ve İslâm ile doğur. (Ey hilâl!) Benim Rabbim de senin Rabbin de Allah"tır.” 30 hadisi, kâinat bütününü oluşturan her parçanın Allah"ın yarattığı bir varlık olarak O"nun emrine boyun eğdiğini ifade etmektedir. Aynı şekilde “Sana hilâlleri sorarlar. De ki: Onlar insanlar için, özellikle hac için vakit ölçüleridir.” 31 âyeti de gök cisimlerinin Allah"ın onlar için yüklediği görevler dışında başka bir işlevinin olmadığını beyan etmektedir. Hz. Peygamber, ayların başlangıç ve bitiş vakitlerini hilâllere göre tespit etmiştir. Ramazan ayına hilâli görerek başlamış, Şevvâl hilâlini görünce Ramazan Bayramı"nın vaktine karar vermiştir. Keza Zilhicce hilâli ile de hac ibadetini gerçekleştirmiş, Kurban Bayramı"nı kutlamıştır. Namaz vakitlerinin tespitinde ise güneşin hareketleri esas alınmış, sabah, öğle, ikindi ve akşam namazları hep güneşe göre ayarlanmıştır. İşte ay ve güneşin ibadetlerle olan bu sıkı bağlantısı sayesinde