Vahyi getiren elçilerin yani peygamberlerin ahlâkî karakterleri, tutarlılıkları ve getirdikleri bilgiyle uyumlu hayat tarzları, vahyin insanlar üzerindeki etkisini temin etmiştir. Her ne kadar tarih boyunca insanlar üzerinde benzer etkiler oluşturmayı hedefleyen felsefî ya da ideolojik bilgi sistemleri var olmuşsa da, vahyin kucaklayıcı, birleştirici, huzur ve güven verici özelliğini beşerî düşünce sistemleri ile kıyaslamak mümkün değildir.
Uzunca bir süredir, gerçekliği maddeye ve rasyonaliteye indirgeyen, vahyi düşünce hayatından dışlayan modern zamanlardaki kimi eğilimlerin ne başarıya ulaştığı, ne de mutluluğu ve huzuru yakaladığı görülmektedir. İnsan, ruhunun derinliklerinde aşkın bir varlığın rehberliğini, kimi zaman bastırsa da hissetmeye devam edecektir. Vahiy, zihin ve gönül dünyasını açanlara, yazılan ve okunan hâliyle her gün yeniden inmeye, onları yeniden diriltmeye ve hayırlara kapı açmaya devam etmektedir. Vahiy, âlemler için, doğru yolda gitmek isteyen için, sadece bir öğüttür.51 Allah Resûlü, vahyin kalbine yerleşmesi sürecinde yaptığı şu duayla bize örnek olmaktadır: “Rabbim! İlmimi arttır.” 52