emredersem (unutmayın ki) ben ancak bir insanım. ”36 Rivayetin başka versiyonlarında Allah Resûlü kendisinin ziraatçı olmadığını ve bir hurma bahçesinin de bulunmadığını ifade etmektedir.37
Sahâbe-i kirâm Allah Resûlü"ne kayıtsız şartsız itaat etmelerine rağmen, onun verdiği kararlar karşısında zaman zaman kendi görüşlerini beyan etmekten de çekinmemişlerdir. Bu şekilde hareket etmelerinin sebebi, Resûlullah"ın vahiyle ortaya koyduğu öğretilerle, tecrübesinden hareketle söylediklerini ayrı değerlendirmeleridir. Bu nedenle ashâb, Resûlullah"ın emrettiği şeylerle ilgili değerlendirme ve görüş beyan etmek istediklerinde, emrin vahiy kaynaklı olup olmadığını araştırma ihtiyacı hissetmişler, vahiy olmadığını öğrendikleri hususlarda kendi düşüncelerini ifade etmişlerdir. Bu şekilde davranırken de nihaî kararın mutlaka Resûlullah"a ait olduğu ve ona itaat etmeleri gerektiği bilinciyle hareket etmişlerdir. Nitekim Bedir Savaşı"nda Hz. Peygamber"in orduyu konuşlandırmak için seçtiği mevkiin savaş stratejisi açısından uygun olmadığını düşünen Hubâb b. el-Münzir, bu tercihin vahiyle mi yoksa kendi ictihadıyla mı olduğunu Allah Resûlü"ne sormuştur. Resûlullah kendi görüşü olduğunu söyleyince bu yerin savaş için uygun olmadığını ifade etmiş, daha uygun bir yerde konuşlanmayı teklif etmiş, Resûlullah da onun bu görüşüne uymuştur.38
Bu çerçevede benzer bir örnek de Berîre Hadisesi"dir. Köle olan kocası Muğîs"ten boşanmak isteyen Berîre"ye, kocasının isteği üzerine Hz. Peygamber “Ey Berîre! Allah"tan kork. Çünkü o senin eşin ve çocuğunun babasıdır.” buyurmuştu. Bunun üzerine Berîre, “Ey Allah"ın Resûlü! Bunu bana emrediyor musun?” diye sormuş, Peygamber Efendimiz de, “Hayır, ben sadece bir aracıyım.” diyerek cevap vermişti. Allah Resûlü"nden vahiy kaynaklı değil, kendi kanaatini ihtiva eden bir cevap alan Berîre, onun tavsiyesine uymamış ve kocasına dönmemişti.39
Vahyin belirlemediği ve Hz. Peygamber"in tebliğle mükellef olmadığı alanları mutlak itaat konusu olarak görmeyen sahâbe-i kirâm, vahyin belirlediği alanlarda ona itaate azami özen göstermişlerdir. Ancak bazen beşer olmalarından kaynaklanan aksaklıklar yaşanmış ve Hz. Peygamber"in sözünü tutamamışlardır.40 Bu durumlar çoğunlukla Peygamber Efendimiz tarafından da makul karşılanmış, itaatsizlik olarak değerlendirilmemiştir. Ancak ashâbın bazen Kur"an"ın sert uyarılarına muhatap olacakları derecede itaatsizlikleri de vuku bulmuştur. Uhud Savaşı"nda Hz. Peygamber"in kesin talimatı olmasına rağmen müşriklerin bozguna uğradığını düşünen