Hadislerle İslâm Cilt 1 Sayfa 56

haberdir. Bu tür haberlerin doğruluğuna kesin olarak hükmedilir ve bunların verdiği bilgi zorunlu bilgidir, kesinlik ifade eder.

2. Âhâd Haber : Tevâtür derecesine ulaşmayan haberdir. Bu tür haberler, kesin bilgi ifade etmezler. Bu haberlerin doğruluğu konusunda zan/yüksek bir kanaat oluşursa, bu durumda o bilgiye göre hareket etmek gerekir.40

Hadis kelimesi ile eş anlamlı olarak kullanılan bir başka sözcük ise “eser” dir. “Bir şeyin artığı; kılıç darbesi” gibi anlamlara gelen eser kelimesi, hem Hz. Peygamber’e, hem sahâbîlere hem de sahâbeden sonraki tâbiûn nesline nispet edilen haberleri ifade etmek üzere kullanılmıştır. Bazı âlimler eser terimiyle sadece Peygamber’e ve sahâbeye ait haberleri, bazıları da sadece sahâbeye ait olanları kastetmişlerdir.

Resûl-i Ekrem’e ait olduğu belirtilerek aktarılan hadislere “merfû”, sahâbeye ait olduğu söylenenlere “mevkûf ”, tâbiûndan herhangi birine ait olduğu ifade edilen hadislere ise “maktû’haber” adı verilmiştir.

Hadis sözcüğüyle yakından ilgili olan bir başka sözcük de “rivayet” kelimesidir. Sözlükte “sulamak, kana kana su içmek” mânâlarına gelen rivayet ,Hadis İlmi’nde, sünnet veya hadisi kaynağına nispet ederek nakletmek demektir. Hadisi nakledene de “râvi” denir.41
Haber , eser ve rivayet sözcüklerinden başka hadisle özdeşleşen bir başka kelime de “ilim” dir. İslâm’ın erken devirlerinde ilim denildiğinde hiç şüphesiz bununla hadis veHadis ilmi kastedilmiştir. Birçok İslâm âlimi tarafından yapılan şu uyarı ilim ile hadis, hadis ile din arasındaki sıkı bağı vurgulayan bir içeriğe sahiptir: “Şüphesiz ki bu ilim (Hadis ilmi) dindir. Öyle ise dininizi kimlerden aldığınıza dikkat edin!”42

Hadis kelimesi sözlükte “söz” ve “yeni” mânâsına gelir. Dolayısıyla sözün, bir olayın veya hadisenin sözlü olarak anlatılması demek olan hadis , sünnet kelimesinden çok farklıdır. Hadis , sözlü ve şifahî olanı ifade ederken sünnet davranışa özgü olanı ifade eden bir kavramdır. Bununla beraber İslâm geleneğinde Hz. Peygamber’in söz, fiil ve takrirlerine karşılık olmak üzere hadis ile sünnet sözcüklerinin eş anlamlı olarak kullanılması yaygınlık kazanmıştır.

Sünnet ile hadis arasında sıkı bir ilişki vardır. Şöyle ki sünnetin en önemli kaynağı hadistir. Resûlullah’ın ahlâkının Kur’an olduğu düşünülürse, sünnetin de kaynağının doğal olarak Allah’ın Kitabı olduğu söylenebilir. Ancak bu ahlâkın somut yansımaları olan Hz. Peygamber’in söz,

    

Dipnotlar

40 Hatîb, Kifâye, s. 32, 42.

41 Efendioğlu, Mehmet, “Rivayet”, DİA, XXXV, s. 135.

42 M26 Müslim, Mukaddime, 7

حَدَّثَنَا حَسَنُ بْنُ الرَّبِيعِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ وَهِشَامٍ عَنْ مُحَمَّدٍ وَحَدَّثَنَا فُضَيْلٌ عَنْ هِشَامٍ قَالَ وَحَدَّثَنَا مَخْلَدُ بْنُ حُسَيْنٍ عَنْ هِشَامٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ قَالَ إِنَّ هَذَا الْعِلْمَ دِينٌ فَانْظُرُوا عَمَّنْ تَأْخُذُونَ دِينَكُمْ . DM432 Dârimî, Mukaddime, 38 Hatîb, Kifâye, 150.أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ قَالَ - لاَ أَدْرِى سَمِعْتُهُ مِنْهُ أَوْ لاَ - ابْنُ عَوْنٍ عَنْ مُحَمَّدٍ : إِنَّ هَذَا الْعِلْمَ دِينٌ فَانْظُرُوا عَمَّنْ تَأْخُذُونَ دِينَكُمْ.