Mekke"de boykotun sona ermesinin hemen ardından Allah"ın Elçisi (sav), ilk günden itibaren kendisine inanarak hep yanında olan biricik eşi Hz. Hatice"yi ve onu her türlü saldırıya karşı koruyup kollayan amcası Ebû Tâlib"i kaybetmişti. Mahzun bir şekilde, sığınılacak bir kapı bulurum ümidiyle annesinin amcaları yoluyla akrabası olan ve Mekke"ye iki günlük yürüme mesafesinde bulunan Tâif"deki Benû Abdiyalîl ailesine gitmişti. Ne var ki Tâifliler Hz. Peygamber"in davetini reddetmekle kalmamış1 , köleleri ve serserileri kışkırtarak üzerine salmışlardı.2 İsrâ sûresinde anlatılan Resûlullah"ın bir gecede Mekke"den Kudüs"teki Beytü"l-Makdis"e3 ve sahîh rivayetlerin bildirdiğine göre, oradan da göklere yükseltilip Allah"ın bazı nimetlerinin gösterilerek geri getirilmesi4 yani Mi"rac böyle bir dönemde gerçekleşti. Hz. Peygamber İsrâ ve Mi"rac"da başından geçenleri bildirince halk bu olayı konuşmaya başladı. Hatta dine yeni girmiş bazı kimselerden, bu hadiseyi kavrayamadıkları için dinden dönenler bile oldu. Müşrikler Allah"ın Elçisi"nin aleyhine iyi bir fırsat yakaladıklarını düşünerek soluğu Hz. Ebû Bekir"in (ra) yanında aldılar. Ona, “Arkadaşın bu gece Beytü"l-Makdis"e götürüldüğünü iddia ediyor, bakalım buna ne diyeceksin?” şeklinde istihza dolu soruyu yönelttiler. Muhtemelen bekledikleri, “Artık bu kadarı da fazla, insan aylarca süren bir yolculuğu bir gecede nasıl gerçekleştirir!” türünden bir cevaptı. Hz. Ebû Bekir, “O böyle mi söyledi?” diye sordu. “Evet” cevabını alınca şöyle dedi: “Böyle demişse, muhakkak doğru demiştir.” İnkârcılar hiç beklemedikleri bu cevap karşısında şaşırıp kaldılar. “Demek sen, Muhammed"in bir gecede Beytü"l-Makdis"e gidip sabah olmadan döndüğünü tasdik ediyorsun öyle mi?!” dediler. Hz. Ebû Bekir onlara şöyle dedi: “Ben, Resûlullah"ın bunun daha da ötesinde verdiği haberleri; sabah akşam semadan getirdiği vahiy haberlerini tasdik ediyorum.” Bu olaydan sonra Ebû Bekir, devamlı doğrulayan, sürekli tasdik eden anlamında “sıddîk” lakabıyla anılmaya başlandı.5 Çünkü o, kendisinin de ifade ettiği gibi Resûlullah"ın Allah"tan getirdiğini söylediği her şeyi tasdik ediyor ve bunlara iman ediyordu.