nitelenen pek çok varlıktan uzak durulur, hiçbir temele dayanmayan bu tür saçma düşüncelerle gelecekle ilgili olumsuz yorumlar yapılarak boş yere korku ve endişeye yol açılırdı. Oysa uğursuzluk, nispet edilen varlıklarda değil zan ve kuruntudan ibaret olan bu tür düşünce ve yorumlardadır. Bu yüzden Allah Resûlü, hiçbir şeyde uğursuzluğun bulunmadığını,59 varlıkların, zâtında uğursuzluğu barındıramayacağını bildirmiştir. Zira İslâm"da her şeyin tek yaratıcısı Allah Teâlâ"dır ve hiçbir kudrete sahip olmayan varlıklara nispet edilen uğursuzluk düşüncesi, dinin temeli olan tevhid inancıyla asla bağdaşmamaktadır. Nitekim Resûl-i Ekrem üç defa, “Uğursuzluğa inanmak şirktir.” buyurduktan sonra, insanların kalbine bu tür düşüncelerin gelebileceğini ancak Allah"ın, bunları, kendisine dayanıp tevekkül eden kullarından giderdiğini bildirmiştir.60
Resûl-i Ekrem, olumsuz ve kötümser bir hayat algısını öngören uğursuzluk düşüncesinden hoşlanmaz, bunun yerine bir şeyi iyimser bakış açısıyla, hayırlı ve uğurlu saymayı tercih ederdi.61 Çevresindeki insanları da uğursuzluk inancı gibi boş ve asılsız düşüncelerden arındırmaya çalışırdı. Nitekim bir gün, İslâm"la yeni tanıştığı anlaşılan Sülem kabilesinden Muâviye b. el-Hakem Allah Resûlü"nün huzuruna gelerek ona şöyle demişti: “Ey Allah"ın Resûlü! Ben câhiliyeden yeni kurtulmuş biriyim. Allah Teâlâ bize İslâm"ı getirdi. Bizden bazı kimseler kâhinlere gidiyor (ne dersiniz)?” Bu soruya karşılık Hz. Peygamber ona, “Sen gitme.” dedi. Muâviye tekrar sordu: “Ey Allah"ın Resûlü! Bazılarımız da, uğursuzluğa inanıyorlar (buna ne dersiniz)?” Resûl-i Ekrem ise, “Bu, onların içlerinden geçen bir düşüncedir. Bu düşünce onları sakın işlerinden alıkoymasın!” 62 buyurarak bu tür asılsız düşüncelerin etkisi altında kalınmamasını, söylemiştir. Bir başka hadislerinde ise efsun yapmayan, uğursuzluğa inanmayan ve Rablerine tevekkül eden kimseleri cennetle müjdelemiştir.63
Hz. Peygamber döneminde yaygın inanışlardan biri olan "evde, kadında ve atta uğursuzluk bulunduğu" düşüncesi de reddedilmelidir.64 Bazı kaynaklarda Hz. Peygamber"e de atfedilen65 ancak Allah Resûlü"nün uğursuzluk konusundaki genel kanaatine ters düşen bu düşünce, Hz. Âişe tarafından şu şekilde düzeltilmiştir: “Kur"an"ı Muhammed"e indiren Allah"a yemin ederim ki Resûlullah (sav) asla böyle bir şey söylemedi. Fakat o, "Câhiliye devri insanları, kadında, atta ve evde uğursuzluğun bulunduğuna inanırlardı." buyurdu.”66 Konuyla ilgili başka rivayetlerde de Hz. Âişe, bu rivayeti bazı sahâbîlerin yanlış anlayıp eksik olarak naklettiklerini belirterek onları düzeltmiştir.67