Hadislerle İslâm Cilt 1 Sayfa 87

Şeyhülislâm Molla Gürânî’nin (893/1487) el-Kevseru’l-cârî (alâ/fî) ilâ Riyâzi’l-Buhârî adlı Buhârî şerhinin bulunması, eğitim kurumlarına denk olarak temel hadis kaynakları üzerine de çalışmalar yapıldığını gösterir. Gürânî’nin, Mısır’daki hadis birikimini Anadolu’ya taşıyan önemli isimlerden biri olduğu söylenebilir. Zira kendisi 835/1431 civarında Kahire’ye gelmiş ve İbn Hacer’den (852/1448) Buhârî’nin es-Sahîh ’i ve Irâkî’nin Şerhu elfiyye ’sini; Zeyneddin ez-Zerkeşî’den (846/1442) Müslim’in es-Sahîh ’ini okumuştur. Tarihçi Makrizî (869/1441) kendisinden Müslim ve benzeri eserleri okumuştur. Gürânî, Fatih devrinde İstanbul’da kendi adına bir de dârülhadîs medresesi yaptırmıştır.

II. Bayezid döneminde (1481-1512) Amasya’da kurulan Abdullah Paşa Dârülhadis’i (890/1485), Kanunî devrinde inşa edilen Süleymaniye Dârülhadisi’ne (964/1557) kadar dikkat çeken önemli kurumlardandır. Bu devrin mühim sîması ise Tokatlı Molla Lütfi’dir(900/1495) ve döneminde pek çok eser vermiştir. Bunlar içerisinde hadisle ilgili olan Şerhu’l-Buhârî veya Ta’lika ale’l-Câmi’i’s-sahîh dikkate değer bir çalışmadır.

Yavuz Sultan Selim (1512-1520) dönemi, kuşkusuz Osmanlı Anadolu coğrafyasında bir dönüm noktasıdır. Mısır’ın Osmanlı yönetimine katılması, sadece siyasal bir açılım değil aynı zamanda bilimsel, kültürel ve sanatsal bir kazanım da olmuştur. Osmanlı dönemi Mısır’ının mümtaz hadisçilerine örnek vermek gerekirse bunlar arasında Abdurraûf el-Münâvî’yi (1031/1621) anmak gerekir. Eserleri arasında on bin hadisi içeren ve kırk dört kaynaktan derlenen Künûzü’l-hakâik önemli bir yer tutar. Rûdânî (1094/1682) ise Münâvî’nin ölümünden yedi yıl sonra Kuzey Afrika’nın Sus kenti yakınlarındaki bir kasabada doğmuş, Marakeş, Cezair ve Mısır’da ilim tahsil etmiştir. Rûdânî, Osmanlı devri Anadolu’sunun en büyük hadisçilerinin yetişmesine de büyük katkısı olan bir zattır. Eserlerinden Cem’u’l-fevâid min Câmi’i’l-usûlve Mecmai’z-zevâid, hadis sahasında önemli bir derlemedir. Bu çalışma, Büyük Hadis Külliyâtı adıyla Türkçeye de çevrilmiş ve üç cilt halinde basılmıştır.155

Süleymaniye Dârülhadisi’nin kurucusu olan Kanûnî Sultan Süleyman devri (974/1566), her bakımdan Türk ilim, irfan ve edebiyatının şahsiyetini kazandığı bir kemal devresidir. İbn Kemal Paşa (940/1533), Molla Lütfi, Kestelli, Hatibzâde ve Marufzâde’den ders aldıktan sonra Edirne medreselerine müderris olmuştur. Edirne kadılığı ve Anadolu kazaskerliği yapmış, Kanûnî devrinde şeyhülislâm olmuştur. Arapça, Farsça ve Türkçe

    

Dipnotlar

155 İz yayıncılık, İstanbul, 2010.