Hadislerle İslâm Cilt 1 Sayfa 90

eseri vardır: Bunlardan birisi Buhârî şerhi Necâhu’l-kâri ’dir ve otuz cüzden müteşekkildir. Hadis alanındaki diğer çalışması, Müslim şerhidir ve İnâyetü’l-meliki’l-mün’im li şerhi Sahîh-i Müslim başlığını taşımaktadır.

Trablusşam müftülüğü de yapmış olan Seyyid Ahmed el-Ervâdî, 1266/1849’da İstanbul’a gelmiş ve iki sene Ayasofya’da hadis okutmuştur. Talebesi ve müridi Gümüşhanevî de kendisiyle bu sırada tanışmış ve ondan hadis dersleri almıştır. Gümüşhanevî’nin hadis sahasında, Râmûzu’l-ehâdîs (I-II); onun şerhi Levâmiu’l-ukûl (I-V) Garâibü’l-ehâdîs ve Hadîs-i erbaîn gibi eserleri vardır. Gümüşhanevî 1877’de hac dönüşü Mısır’a uğramış ve üç sene orada kalarak Nâsıriyye, Ezher ve Seyyidinâ Hüseyin camilerinde hadis okutmuştur.

Osmanlı’nın tarih sahnesinden çekilmesine yaklaşık çeyrek asır kaldığı sırada, geleneksel hadis birikimini bir sonraki kuşağa aktaranlardan birisi Safranbolulu Hafız (Büyük) Ahmed Şâkir’dir (1315/1897). Hocaları arasında Vezir Muhammed Ruşdî eş-Şirvanî (1291/1874) ve “Muhaddisü’l-âsıme” (Başkentin Hadisçisi) diye anılan, Buhârî ve Müslim’in Sahîh lerini kendisinden okuduğu Muhammed el-Ezherî (1298/1880) de vardır. Ahmed Şâkir, aralarında Kevserî’nin hocaları Eğinli İbrahim Hakkı ve Alasonyalı Zeynelâbidîn’in de bulunduğu yaklaşık beş yüz âlim yetiştirmiştir. Talebelerinden Erzurumlu Musa Kazım ile Muhammed Nuri daha sonra şeyhülislâm olmuşlar; Mahmud Esad, bakanlık yapmıştır. İzmirli İsmail Hakkı ise hadis de dâhil pek çok sahada Osmanlı birikimini Darülfünûn’a (Üniversite) taşımıştır.

Osmanlı Anadolu coğrafyasında hadis sahasındaki eserlerin çeşit olarak diğer bölgelere göre daha az olmasının farklı nedenleri vardır. Bunlardan birincisi, hadis geleneğinin Suriye, Mısır, Hind gibi bölgelere nispetle Anadolu’ya çok daha geç bir zamanda gelmiş olmasıdır. Bu itibarla ilk dârülhadislerde hocalık yapanlar rivayet ilimlerinde uzmanlaşmış kimseler olmaktan ziyade aklî ilimlerde yetişmiş, ama bu arada Buhârî ve benzeri eserleri de okumuş kimselerdir. Bir diğer sebep, Osmanlı’da âlimler üzerindeki “idarî motivasyon”, diğer bölgelerden çok daha güçlü olmuştur.

Osmanlı hadis geleneğinde dikkati çeken bir diğer nokta ise hadisle tasavvufun kaynaşmış olmasıdır. Özellikle Mısır’ın Osmanlı yönetimine katılması Anadolu’daki resmî hadisçiliği olduğu kadar sivil hadisçiliği de derinden etkilemiştir. Bu tarihten itibaren, daha önceleri de kısmen var olan bölgeler arası bilgi alışverişi daha da hızlanmıştır. Anadolu’daki hadis

    

Dipnotlar