çırpınan Hacer, bir ses işitti. Sese kulak verdi; ardından da, “Sesini işittirdin; eğer yapabileceksen bize yardım et.” dedi. Bu esnada zemzem suyunun bulunduğu yerde bir melek göründü. Melek topuğuyla yahut kanadıyla yeri kazıyordu. Nihayet su göründü. çıkan zemzem suyundan içen Hacer, oğlu İsmâil"e de içirdi. Suyu bir yandan avuçlarıyla kırbasına dolduruyor, bir yandan da zayi olmasın diye bir çukur kazıyordu. Bu durumu gören melek, Hacer"e, “Telef oluruz diye korkmayın; işte şurası Allah"ın evidir. Onu bu çocukla babası inşa edecektir. Allah, İbrâhim ailesini zayi etmez.” dedi.3
Aradan yıllar geçmiş; İsmâil büyümüş ve Cürhüm kabilesinden bir kızla evlenmişti. Hz. İbrâhim, onları ziyarete geldiğinde evde İsmâil yoktu. Kendisini karşılayan İsmâil"in eşine, oğlunun nerede olduğunu ve ne yiyip içtiklerini sordu. Gelini, İsmâil"in ava gittiğini, kendilerinin et yiyip zemzem suyundan içtiklerini söyledi. Bunun üzerine Hz. İbrâhim, “Allah"ım! Yiyecek ve içeceklerine bereket ver.” diye dua etti. İşte bu duaya atıfta bulunan Peygamberimiz, “İbrâhim"in duası nedeniyle Mekke"nin yiyecek ve içeceklerinde bereket vardır.” açıklamasında bulunmuştur. Avdaki oğlu İsmâil"i göremeyen Hz. İbrâhim, geri döndü. Ziyaret amacıyla tekrar geldiğinde, zemzem kuyusunun arka tarafında oklarını tamir eden İsmâil (as) ile karşılaşan Hz. İbrâhim, “Ey İsmâil, Rabbin kendisi için bir ev inşa etmemi bana emretti.” dedi. Hz. İsmâil, “O hâlde Rabbinin emrini yerine getir.” diye karşılık verdi babasına. Hz. İbrâhim, “Ancak Allah senin de bu işte bana yardım etmeni emir buyurdu.” dedi. Bunun üzerine Hz. İsmâil, “öyleyse yardım ederim.” dedi. Hz. İbrâhim, yüksekçe olan yeri göstererek, “Allah işte buraya bir ev inşa etmemi emretti.” dedi.4 Zira Rabbi ona, Kâbe"nin yerini göstermişti.5
Baba-oğul birlikte Yüce Mevlâ tarafından işaret edilen yere Beytullah"ın temelini atıp duvarlarını yükseltmeye başladılar. Hz. İsmâil taş getiriyor, Hz. İbrâhim de örüyordu. Duvarlar iyice yükselince, Makâm-ı İbrâhîm"de bulunan taşı getirdi Hz. İsmâil. Hz. İbrâhim de onu basamak olarak kullanıp duvarları örmeye devam etti. Bir yandan da baba-oğul dua ediyorlardı.6 Kur"ân-ı Kerîm, Kâbe"nin inşasını ve orada yapılan duayı şu şekilde anlatmaktadır: “Hani İbrâhim, İsmâil ile birlikte Beyt"in (Kâbe"nin) temellerini yükseltiyor, "Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin." diyorlardı.” 7
Kâbe"yi yani Beyt-i Harâm"ı insanların din ve dünya hayatlarını sürdürebilmeleri için sebep kılan8 Yüce Mevlâ, “Onlar Mescid-i Harâm"dan