tutulmaktaydı. Onlar Âşûrâ gününü bayram olarak kutluyorlar ve o günü oruçlu geçiriyorlardı. Muhtemelen Hz. İbrâhim"den kalma bir gelenek olmalı ki, câhiliye döneminde başta Kureyşliler olmak üzere bazı Arap kabileleri de bu orucu tutmaktaydılar. Hatta Peygamber Efendimizin hicretten önce Mekke"de Âşûrâ orucu tuttuğu gibi hicretten sonra Medine"de de bu orucu tuttuğu rivayet edilmiştir.4 Efendimiz Medine"ye geldiğinde yahudilerin Âşûrâ gününde oruç tuttuklarını görünce onlara bu orucu neden tuttuklarını sormuş, yahudiler, Allah"ın Musa Peygamber ve İsrâiloğulları"nı bu günde kurtardığını, Musa Peygamber"in o günde şükür maksadıyla oruç tuttuğunu, kendilerinin de bu konuda Hz. Musa"ya uyduklarını söylemişlerdir. Allah Resûlü de, “Biz Musa"ya sizden daha yakınız ve bunu yapmaya daha lâyıkız.” diyerek Müslümanlara Âşûrâ gününde oruç tutmalarını emretmiştir.5
Allah Resûlü ile birlikte Müslümanlar da Ramazan orucunun farz kılındığı zamana kadar Âşûrâ orucu tutarlardı. Ramazan orucunun farz kılınmasından sonra artık Âşûrâ orucunu tutmak, insanların arzusuna bırakıldı. Hz. Âişe bu süreci şöyle anlatmaktadır: “Kureyşliler câhiliye döneminde Âşûrâ günü oruç tutarlardı. Sonra Resûlullah da (sav) bu orucun tutulması emretti, tâ ki Ramazan orucunun farz kılındığı zamana kadar. (Ramazan orucu farz kılınınca) Resûlullah (sav), “(Âşûrâ orucunu) dileyen tutsun, dileyen tutmasın.” buyurdu.6
Hanım sahâbî Rübeyyi" bnt. Muavviz, Müslümanlar için orucun ilk şekli olan Âşûrâ orucuyla ilgili şu hatırasını anlatmaktadır: “Allah Resûlü, Âşûrâ gününün sabahı Medine"nin etrafındaki ensarın köylerine, "Kim oruçlu olarak güne başlamışsa, orucunu tamamlasın. Kim de oruç tutmayarak güne başlamışsa, gününü (oruçlu olarak) tamamlasın." diye haber göndermişti. Biz bundan sonra hem kendimiz oruç tuttuk hem de mümkün olduğunca küçük çocuklara oruç tutturduk. Oruç günlerinde biz hanımlar mescide gider, yavrularımıza renkli yünlerden oyuncaklar hazırlar, onlardan biri açlığını hatırlayıp yiyecek için ağladığında ona iftar zamanına kadar (oyalanması için) bunları verirdik.”7
Âşûrâ orucunun Muharrem ayının onuncu günü tutulan bir oruç olduğu âlimlerin büyük çoğunluğu tarafından söylenmiştir.8 İbn Abbâs"a Peygamber Efendimizin hangi günde oruç tuttuğu sorulunca onuncu günde,9 diğer bir rivayette de dokuzuncu günde oruç tuttuğunu söylemiştir.10 Peygamber Efendimize, yahudi ve hıristiyanların bu günü yücelttikleri