yaptığı hibeden dönebilmeleridir ki, bu da toplumsal kargaşaya sebebiyet vermemesi için önemlidir. Rabbinin kendisine ikram ettiklerinden hibede bulunan ve bu davranışıyla makam, hürmet, şöhret, bakım gibi dünya menfaatlerine değil de Allah Teâlâ"nın rızasına kavuşmayı arzulayan kimse elbette şu âyetlerin bilinci ile hareket etmiş olur: “Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah"a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz. Fakat kim cimrilik eder, kendini Allah"a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.” 43