böyle yapanları uyarırdı. Ebû Musa el-Eş"arî"nin anlattığına göre, Hayber"e yapılan seferden dönüşte böyle bir olay yaşanmıştı. Resûlullah ile beraber olanlar, Medine"ye yaklaştıklarında yüksek bir tepeye çıkınca yüksek sesle tekbir getirerek Allah"a tazimde bulunmuşlardı. Bunun üzerine Allah Resûlü onlara şu nasihatte bulundu: “Kendinize gelin! Siz sağır olan ve burada bulunmayan bir Allah"a seslenmiyorsunuz. (Bilakis) Her şeyi işiten, gören ve size çok yakın olan Allah"a sesleniyorsunuz.” 38 Yüce Rabbimiz de Hz. Zekeriya"nın çocuk sahibi olmak için yaptığı duayı “Hani o, Rabbine kısık bir sesle yalvarmıştı.” 39 ifadeleriyle anmaya değer görüyordu.
“Resûlullah (sav) özlü ve kapsamlı duaları tercih ederdi.” 40 Dua ederken kararlı davranırdı. İbn Mes"ûd"un bildirdiğine göre, “Hz. Peygamber (sav) dua ettiği zaman üç kere tekrar eder, Allah"tan bir şey istediği zaman üç kere isterdi.” 41 Sevgili Peygamberimiz ashâbına şu tavsiyede bulunurdu: “Sizden biri dua ettiğinde, "Allah"ım! Dilersen beni affet!" demesin. Kararlı, azimli bir şekilde ısrarla dua edip istesin. Zira hiçbir şeyi vermek Allah"a güç gelmez.” 42 Bununla birlikte Peygamber Efendimiz yaptığı duaya karşılık hemen sonuç beklemez, ama Rabbinin kendisini boş çevirmeyeceğini bilirdi. Bir keresinde, “Sizden biriniz, "Dua ettim de duam karşılık görmedi." deyip acele etmediği müddetçe duası karşılık bulur.” 43 buyurmuştu. Sahâbe, “Yâ Resûlallah! Acele etmek nedir?” diye sorunca da, “Dua ettim de kabul edildiğini görmedim, der ve o anda vazgeçerek duayı bırakır.” 44 cevabını vermişti. Resûlullah"ın açıklamasından anlaşılacağı üzere karşılığı ister bu dünyada verilsin, ister âhirete ertelensin, dua er ya da geç Allah katında karşılık bulacaktır.
Dua eden kişinin, her şeye kadir olan Rabbine el açtığının farkında olması ve dilinden dökülen ya da gönlünden geçen cümleleri seçerek Rabbine yakışır bir biçimde dua etmesi gerekir. Bu bağlamda Allah Resûlü"nün bir diğer tavsiyesi, “Allah"a, kabul edileceğine gerçekten inanarak dua edin. Bilin ki Allah, ciddiyetten uzak ve umursamaz bir kalp ile yapılan duaları kabul etmez.” 45 şeklindedir. Allah (cc),“Kullarım sana beni sorarlarsa, bilsinler ki ben, şüphesiz onlara yakınım. Benden isteyenin, dua ettiğinde duasını kabul ederim. Artık onlar da davetimi kabul edip bana inansınlar ki, doğru yolda yürüyenlerden olsunlar.” 46 âyetiyle kendisine yönelen kulun duasını kabul edeceğini vaad eder. Bu konuda Peygamberimiz (sav) ise, “Şüphesiz Rabbiniz son derece hayâ ve kerem sahibidir. Kulu O"na elini kaldırdığı zaman, o elleri boş çevirmekten hayâ eder.” 47 buyurmuştur. Böyle bir lütuf karşısında Rabbine dua eden insandan, (azabından) korkarak ve (rahmetini) umarak Allah"a