bunda da aşırıya gitmemiş ve bir ay sonra müşrik kabilelerine beddua etmeyi terk etmişti.18
Mümin bir kimseye lânetçi sıfatını yakıştıramayan Allah Resûlü,19 günlük hayattaki ilişkilerde karşılaşılan olumsuzluklarda bedduadan uzak durmamızı öğütlemiş, Müslümanları Allah"ın lânet ve gazabını dile getirerek birbirlerine beddua etmemeleri konusunda uyarmıştı.20 “Kendinize, çocuklarınıza, hizmetçilerinize ve mallarınıza beddua etmeyiniz. Olur ki Allah"tan istenilenlerin ihsan edildiği bir zamana rastlarsınız da Allah dileğinizi kabul ediverir.” 21 sözleriyle, olur olmaz yere beddua etmenin ne kadar sakıncalı olduğunu ifade eden Peygamberimiz, özellikle mazlumun bedduasıyla ilgili olarak, “Mazlumun bedduasından sakının, çünkü Allah ile mazlum arasında perde yoktur.” 22 buyurmuştu. Kendisi de mazlumun bedduasından Allah"a sığınmıştı.23
Müslümanlar, Hz. Peygamber ve ashâbının tattığı derin acıların benzerini yaşadıklarında, karşılaştıkları musibetlerden kurtulmak ümidi ile Rablerine yönelir ve O"ndan yardım isterler. Hz. Peygamber"in yaptığı gibi Allah"a en yakın oldukları anda, namazda kıyam hâlinde iken içtenlikle O"na sığınırlar. Yalnızca Allah"a kulluk etme ve sığınma bilinci ile yapılan bu yakarış, O"na olan imanlarını ve güvenlerini daha da artırır.
Diğer taraftan kunut, sadece sıkıntılı anlarda Rabbe yakarış değildir. Bir Müslüman"ın yaşadığı herhangi bir mutluluktan dolayı kunut dualarıyla Rabbine münâcâtta bulunması da son derece anlamlıdır. Bu, insana hem Rabbine olan şükrünü hatırlatır, hem de darlık zamanında olduğu gibi bolluk zamanında da Rabbiyle olan bağının güçlenmesini sağlar. Zaten Bi"r-i Maûne olayından sonra Sevgili Peygamberimizin dilinde kunut, diğer dualar gibi namazda okunan bir dua niteliğine bürünmüştür. Resûlullah"ın okuduğu kunut duaları ise her zaman aynı içerikte olmamıştır. O, Rabbine niyazını arz etmek için değişik ifadelerle yakarmıştır. Ancak içeriklerinde farklılık olmakla birlikte özü itibariyle hepsinde azap, kötülük ve düşmandan Allah"a sığınarak O"ndan yardım ve af dilemek esastır.
Peygamberimizden bizlere miras kalan kunut dualarından bazıları şunlardır:
“Allâhümme innâ nesteînüke ve nestağfiruke ve nü"minü bike ve nüsnî aleyke"l-hayra ve lâ nekfüruke ve nahleu ve netrukü men yefcüruk.
Allâhümme iyyâke na"büdü ve leke nüsallî ve nescüdü ve ileyke nes"â ve nahfidü nercû rahmeteke ve nahşâ azâbeke inne azâbeke"l-cidde bi"l-küffâri mülhık.”