buyurduğu nakledilmiştir. Zikrin kıymetini böylesine idrak etmiş bir kişi, çarşı pazar yerleri gibi insanların çoğunlukla gaflet içinde bulundukları mekânlar da dâhil olmak üzere hiçbir yerde Allah"ı unutmaz ve Resûl-i Ekrem"in şu tavsiyesine kulak verir: “Her kim çarşıya girdiğinde, "Lâ ilâhe illâllâhü vahdehû lâ şerîke leh lehü"l-mülkü ve lehü"l-hamdü yuhyî ve yümît ve hüve hayyun lâ yemût bi-yedihi"l-hayr ve hüve alâ külli şey"in kadîr." (Allah"tan başka ilâh yoktur, O tektir, O"nun ortağı yoktur, mülk O"nundur ve hamd O"na aittir. Hayatı da, ölümü de O verir. O ise diridir, asla ölmez. Hayırlar O"nun elindedir. O her şeye kadirdir.) derse Allah Teâlâ onun için bir milyon iyilik yazar, bir milyon kötülüğünü siler ve onu bir milyon derece yükseltir.” 44
Bizi en güzel şekilde yaratıp başta akıl olmak üzere her türlü nimet ile donatan Rabbimizi zikretmemek yani O"nu unutmak ise nankörlüktür, en masum ifadeyle gaflettir. Yüce Rabbimiz bir âyette, “Ey iman edenler! Mallarınız ve evlâtlarınız sizi, Allah"ı zikretmekten alıkoymasın. Her kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.” 45 diye seslenerek dünya meşguliyetlerinin aldatıcı rolüne işaret etmiştir. Ayrıca şeytanın, insanı Allah"ı anmaktan alıkoymak istediği46 ve Allah"ı az zikretmenin münafıkların bir özelliği olduğu47 konusunda Kur"an uyarılarda bulunmuştur.
Allah Resûlü (sav) de bir hadisinde, “Kim bir mecliste oturur da orada Allah"ı anmazsa, o kişi Allah"a karşı sorumluluğunu tam olarak yerine getirmemiş olur. Kim de bir yerde yatar da orada Allah"ı anmazsa (bu hâlinden dolayı) Allah"a karşı sorumluluğunu tam olarak yerine getirmemiş olur.” 48 buyurmuştur.
İnsanın olgun bir mümin olup ahlâken güzelleşebilmesi daima Allah"ı anmasına ve O"nun kendisini her yerde ve her zaman gördüğü şuuru ile yaşayabilmesine bağlıdır. Kalbi Allah"ın zikriyle dolu müminin sevgisi göklerde ve yerdeki tüm gönüllere yerleşir. Allah Teâlâ zikreden kulunu kendisi sevdiği gibi, bütün yarattıklarına da sevdirir ve kendine dost edinir. Kul, dudağını kımıldatıp Yüce Yaratan"ı her andığında, O, kuluyla beraber olur.49 Bu bir kudsî hadiste şöyle ifade edilir: “Yüce Allah buyuruyor ki: Kulum beni nasıl düşünüyorsa ben öyleyim. O beni anarken ben onunla beraberim. O beni kendi başına anarsa, ben de onu kendim anarım. O beni bir topluluk içinde anarsa, ben onu daha hayırlı bir topluluk içinde anarım. O bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir arşın yaklaşırım. O bana bir arşın yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak giderim.” 50
Her hâl ve şartta Allah"ı zikretmekle sorumlu olan mümini Allah"ın zikrinden alıkoyacak hiçbir sebep olamaz, olmamalıdır. Çünkü zikirsiz