demişti: “Artık bana düşen, güzel bir sabırdır. Anlattıklarınıza karşı yardımı istenilecek de ancak Allah"tır.” 41 Gerçekten de Allah Hz. Âişe"nin tertemiz olduğunu bildiren âyetleri göndermekle ona en büyük yardımı yapmıştı.42
Hz. Peygamber gerek ashâbına, gerekse genel olarak bütün ümmetine toplum içerisinde sabrı tavsiye etse de bazı durumlarda sabretmek o kadar kolay değildir. Buna rağmen Hz. Peygamber, “İnsanlarla bir arada yaşayan ve onların eziyetlerine sabreden mümin, insanlarla bir arada yaşamayan ve onların eziyetlerine sabretmeyen müminden daha büyük ecre nail olur.” buyurarak43 bir Müslüman"ın hoşuna gitmese de diğerlerinin tavırlarına sabretmesi gerektiğini vurgulamıştı.
Hz. Peygamber"in hayatı tam anlamıyla sabırla örülmüştür. O, çocukluğundan itibaren nice zorluklara göğüs germiştir. Her şeyden önce, henüz dünyaya gelmeden babasını, küçük yaşta annesini kaybetmiş, en zor zamanlarında yardımcısı olan sevgili eşi Hz. Hatice"nin ölüm acısını yaşamış ve Hz. Fâtıma hâriç bütün çocuklarını toprağa vermiştir. Ama o, bütün bu musibetlere karşı hep sabretmiştir.
Öte yandan Resûlullah (sav), Mekkelileri toplayıp da onları Allah"ın birliğine davet ettiği günde, en yakınlarından biri olan ve belki de ona en önce inanması beklenen amcası Ebû Leheb"in alaycı sözleriyle karşılaşmıştı. “Helâk olasıca!” diyordu Ebû Leheb, “Bizi bunun için mi topladın buraya?”44 Benzer şekilde müşrikler de her fırsatta Allah Resûlü"nü aşağılayan sözler söylüyorlar, onu davasından vazgeçirmeye çalışıyorlardı. Hz. Peygamber, belki Allah"ın birliğine inanırlar diye Tâif"e gitmiş fakat kendini bilmez insanlar tarafından taşlanmıştı. Bazı sahâbîler, Sakîf kabilesine karşı beddua etmesini istemesine rağmen Hz. Peygamber sabrederek beddua yerine, “Allah"ım, Sakîf"e hidayet et.” duasında bulunmuştu.45 Nihayetinde Mekkeli müşrikler onu öldürmeye bile teşebbüs etmiş ve öz yurdundan hicret etmek zorunda bırakmıştı. Hz. Peygamber, İslâm"ı tebliğden geri durmamış, yılgınlık göstermemiş, inkâr edenlerin de bir gün hidayete erecekleri umuduyla sürekli sabrı tercih etmişti.
Aslında sabır, azim ve irade sahibi peygamberlerin yoludur.46 Sabır, Hz. İsmâil"in, kendisini kurban etmek isteyen babasına olan teslimiyeti,47 Yusuf"u yitirmiş Yakub"un “sabr-ı cemîl” tesellisi,48 Eyyub"un yıllarca yaşadığı hastalığının tedavisidir.49 Hz. Peygamber"in hayat stratejisi, Mekke"de işkenceye, ablukaya, hicrete tahammül; Medine"de ise cihada, zafere ve sevgi toplumunu inşaya vesiledir