İnsanları, doğruyu anlatan sözleri ile ikna etme görevini yüklenen Peygamberimiz (sav), davranışlarında olduğu gibi konuşmalarında da en güzel örnek olmuştur. Ahlâkının temeli Kur"an"a dayanan Hz. Peygamber,12 Allah"ın rahmetinin bir tezahürü olarak insanlara yumuşak davranmıştır.13 Bu durum, her Müslüman için, özellikle de hakkı ve hakikati anlatma sorumluluğunu taşıyanlar için, son derece önemli bir tebliğ metoduna işaret etmektedir.
Diğer taraftan Kur"an bizzat kendisini, “sözün en güzeli” olarak nitelemektedir.14 Aynı çerçevede Allah"ın Resûlü, “Sözün en güzeli Allah"ın kelâmı, en güzel yol da Muhammed"in yoludur.” buyurmuştur.15 Dolayısıyla konuşmalar nitelik ve nicelik açısından bu iki kaynağın verilerine, ilkelerine uyum gösterdiği nispette değer ve güzellik kazanacaktır. Çünkü Müslüman"ın Allah katında değerini artıran özelliklerden birisi de güzel sözlü olmasıdır.16
Kur"an"da Hz. Peygamber"e ve onun şahsında bütün Müslümanlara, “Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et.” 17 buyrulmaktadır. Âyetlerde başta kelime-i tevhid olmak üzere her türlü hayırlı ve güzel söz, kökü sağlam, dalları semaya uzanan ve her zaman meyve veren bir ağaca;18 başta şirk olmak üzere her türlü kötü söz ise yerden koparılmış ayakta durma imkânı olmayan köksüz bir ağaca benzetilir.19 O hâlde bir konuşmadan faydalı neticeler alabilmek için güzel ve faydalı sözler seçilmeli, doğru ve etkili bir üslûp kullanılmalıdır. Çünkü, “Allah, zulme uğrama hâli hâriç çirkin sözün açıkça söylenmesini sevmez.” 20 Hz. Peygamber de asla çirkin söz söylemez, bile bile ahlâka aykırı çirkin konuşmalar yapmazdı.21 Dolayısıyla İslâm ahlâkına uymayan kaba ve çirkin sözlerin söylenmesi, argo ve küfürlerin sarf edilmesi, müstehcen fıkra ve hikâyelerin anlatılması inanan kimsenin vakar ve saygınlığına gölge düşürecektir.
Bir gün Sevgili Peygamberimize, “Ey Allah"ın Resûlü, İslâm(a inananlar)ın hangisi daha faziletlidir?” diye sordular. Peygamberimiz, “Dilinden ve elinden (gelecek kötülükler konusunda) Müslümanların güven içinde oldukları kimse!” buyurdu.22 İyi Müslüman, diliyle başka insanları incitip onlara zarar vermediği gibi kendisini ilgilendirmeyen konularda mümkün olabildiğince az konuşur.23 Bulunduğu mertebeye nasıl ulaştığı sorulan Lokman (as), şu cevabı vermiştir: “Doğru sözlülükle, emaneti ehline teslim etmekle ve kendimi ilgilendirmeyen konularla meşgul olmamakla!”24 Hz. Ömer (ra) de şöyle demiştir: “Sizin bize en sevimli olanınız, konuşması en doğru