Hadislerle İslâm Cilt 3 Sayfa 487

“Eğer seni affedersem sen de beni bir iyilikle karşılar mısın?” der. Adam, “Evet.” diyerek onu affeder. Ve Hz. Ömer evden çıkar gider.21

Hz. Ömer ile ilgili anlatılan bu hikâye, İslâm"ın insanın özel hayatına verdiği değeri göstermesi açısından önemlidir. Kişinin özel hayatı ile ilgili hususlardan bir tanesi kişinin konut dokunulmazlığına sahip olduğu olgusudur. Dinimizce izin almadan başkasının evine girmek bir yana, hangi amaçla olursa olsun içeriye bakmak dahi yasaklanmıştır.22

Çünkü bakmak, eve girmek gibi görülmüş23 ve haneye tecavüz kapsamında ele alınmıştır. Bundan dolayı bir başkasının evine izinsiz girenlere ev sahibinin zarar vermesi cezayı gerektirecek bir suç olarak görülmemiştir.24

İşlenen günahlar, topluma zarar vermesi söz konusu olmadığı sürece, Allah ile kul arasında kalmalıdır. Peygamber Efendimiz, “İnsanların gizli hâllerini araştırırsan ya aralarına fesat sokmuş olursun ya da aralarında neredeyse fesat çıkmasına sebep olursun.” 25 buyurarak insanların açıklarını aramanın onların aralarını bozmaktan başka bir işe yaramayacağını ifade etmiştir. İnsanın ayıplarını ortaya çıkarmak, onun toplum içerisinde küçük düşmesine sebep olur. Böylece, insanların ona duymuş oldukları saygı yok olur. O kimse de, “Nasıl olsa herkes bu işi yaptığımı biliyor.” diye düşünerek yaptığı günahı herkesin ortasında yapmaya başlayabilir. Bu durum ise toplum içerisinde günahların alenen işlenmesinin meşru imiş gibi algılanmasına sebep olur. Böyle bir toplum ise ahlâken çöker. Bu tehlikenin farkında olan Abdullah b. Mes"ûd, “Sakalından şarap damlıyor!” denilerek kendisine içki içtiği iddiasıyla getirilen bir kimse için, “Gizli hâlleri araştırmamız bize yasaklandı, fakat bir suça açıkça muttali olursak onu cezalandırırız!”26 diyerek cezalandırılmaması gerektiğini belirtmiştir.

Dinimizce yasaklanan tecessüs, kişinin özel hayatıyla ilgili konulardadır. Yoksa toplumun genelinin huzurunu bozan, zulüm ve haksızlık içeren konulardaki suçların gizlenmesi doğru değildir. Aksi takdirde bu suçlar çoğalır, hem fert hem de toplum açısından büyük zararlara yol açar. Bu şekilde topluma zarar veren kimselerin idare tarafından tespit edilip gerekli önlemlerin alınması, toplum düzeninin sağlanması açısından elzemdir. Bundan dolayı yönetim, huzur ve sükûnu sağlamak amacıyla gerekli kovuşturmaları yapma hakkına sahiptir. Bu kovuşturma kapsamında gizli kamera yerleştirme, telefon dinleme, casus gönderme gibi tedbirler alması gerekebilir. Fakat yapılan bu araştırmalarda itidal elden bırakılmamalı ve masum insanlar zan altında kalmamalıdır. Peygamber Efendimiz,

    

Dipnotlar

21 KU8827 Müttakî el-Hindî, Kenzü’l-ummâl, III, 808.

عن ثور الكندي أن عمر بن الخطاب كان يعس بالمدينة من الليل فسمع صوت رجل في بيت يتغنى، فتسور عليه، فقال: يا عدو الله أظننت أن الله يسترك وأنت في معصيته؟ فقال: وأنت يا أمير المؤمنين لا تعجل علي، إن أكن عصيت الله واحدة فقد عصيت الله في ثلاث، قال: {وَلا تَجَسَّسُوا} وقد تجسست، وقال: {وَأْتُوا الْبُيُوتَ مِنْ أَبْوَابِهَا} وقد تسورت علي، وقد دخلت علي بغير إذن وقال الله تعالى: {لا تَدْخُلُوا بُيُوتاً غَيْرَ بُيُوتِكُمْ حَتَّى تَسْتَأْنِسُوا وَتُسَلِّمُوا عَلَى أَهْلِهَا}1 . قال عمر: فهل عندك من خير إن عفوت عنك؟ قال: نعم، فعفا عنه، وخرج وتركه. الخرائطي في مكارم الأخلاق.

22 T357 Tirmizî, Salât, 148.

حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عَيَّاشٍ حَدَّثَنِى حَبِيبُ بْنُ صَالِحٍ عَنْ يَزِيدَ بْنِ شُرَيْحٍ عَنْ أَبِى حَىٍّ الْمُؤَذِّنِ الْحِمْصِىِّ عَنْ ثَوْبَانَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ يَحِلُّ لاِمْرِئٍ أَنْ يَنْظُرَ فِى جَوْفِ بَيْتِ امْرِئٍ حَتَّى يَسْتَأْذِنَ فَإِنْ نَظَرَ فَقَدْ دَخَلَ وَلاَ يَؤُمَّ قَوْمًا فَيَخُصَّ نَفْسَهُ بِدَعْوَةٍ دُونَهُمْ فَإِنْ فَعَلَ فَقَدْ خَانَهُمْ وَلاَ يَقُومُ إِلَى الصَّلاَةِ وَهُوَ حَقِنٌ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَأَبِى أُمَامَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ثَوْبَانَ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ صَالِحٍ عَنِ السَّفْرِ بْنِ نُسَيْرٍ عَنْ يَزِيدَ بْنِ شُرَيْحٍ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَرُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنْ يَزِيدَ بْنِ شُرَيْحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَكَأَنَّ حَدِيثَ يَزِيدَ بْنِ شُرَيْحٍ عَنْ أَبِى حَىٍّ الْمُؤَذِّنِ عَنْ ثَوْبَانَ فِى هَذَا أَجْوَدُ إِسْنَادًا وَأَشْهَرُ .

23 T357 Tirmizî, Salât, 148.

حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عَيَّاشٍ حَدَّثَنِى حَبِيبُ بْنُ صَالِحٍ عَنْ يَزِيدَ بْنِ شُرَيْحٍ عَنْ أَبِى حَىٍّ الْمُؤَذِّنِ الْحِمْصِىِّ عَنْ ثَوْبَانَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ يَحِلُّ لاِمْرِئٍ أَنْ يَنْظُرَ فِى جَوْفِ بَيْتِ امْرِئٍ حَتَّى يَسْتَأْذِنَ فَإِنْ نَظَرَ فَقَدْ دَخَلَ وَلاَ يَؤُمَّ قَوْمًا فَيَخُصَّ نَفْسَهُ بِدَعْوَةٍ دُونَهُمْ فَإِنْ فَعَلَ فَقَدْ خَانَهُمْ وَلاَ يَقُومُ إِلَى الصَّلاَةِ وَهُوَ حَقِنٌ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَأَبِى أُمَامَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ثَوْبَانَ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ صَالِحٍ عَنِ السَّفْرِ بْنِ نُسَيْرٍ عَنْ يَزِيدَ بْنِ شُرَيْحٍ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَرُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنْ يَزِيدَ بْنِ شُرَيْحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَكَأَنَّ حَدِيثَ يَزِيدَ بْنِ شُرَيْحٍ عَنْ أَبِى حَىٍّ الْمُؤَذِّنِ عَنْ ثَوْبَانَ فِى هَذَا أَجْوَدُ إِسْنَادًا وَأَشْهَرُ .

24 B6902 Buhârî, Diyât, 23

حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا أَبُو الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ أَبُو الْقَاسِمِ صلى الله عليه وسلم « لَوْ أَنَّ امْرَأً اطَّلَعَ عَلَيْكَ بِغَيْرِ إِذْنٍ ، فَخَذَفْتَهُ بِعَصَاةٍ ، فَفَقَأْتَ عَيْنَهُ ، لَمْ يَكُنْ عَلَيْكَ جُنَاحٌ » . HM8985 İbn Hanbel, II, 385. حَدَّثَنَا عَلِيٌّ قَالَ حَدَّثَنَا مُعَاذٌ حَدَّثَنِي أَبِي عَنْ قَتَادَةَ عَنِ النَّضْرِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ بَشِيرِ بْنِ نَهِيكٍ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ مَنْ اطَّلَعَ فِي بَيْتِ قَوْمٍ بِغَيْرِ إِذْنِهِمْ فَفَقَئُوا عَيْنَهُ فَلَا دِيَةَ لَهُ وَلَا قِصَاصَ

25 D4888 Ebû Dâvûd, Edeb, 37.

حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ مُحَمَّدٍ الرَّمْلِىُّ وَابْنُ عَوْفٍ - وَهَذَا لَفْظُهُ - قَالاَ حَدَّثَنَا الْفِرْيَابِىُّ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ ثَوْرٍ عَنْ رَاشِدِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ مُعَاوِيَةَ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّكَ إِنِ اتَّبَعْتَ عَوْرَاتِ النَّاسِ أَفْسَدْتَهُمْ أَوْ كِدْتَ أَنْ تُفْسِدَهُمْ » . فَقَالَ أَبُو الدَّرْدَاءِ كَلِمَةٌ سَمِعَهَا مُعَاوِيَةُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَفَعَهُ اللَّهُ تَعَالَى بِهَا .

26 D4890 Ebû Dâvûd, Edeb, 37

حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ قَالَ أُتِىَ ابْنُ مَسْعُودٍ فَقِيلَ هَذَا فُلاَنٌ تَقْطُرُ لِحْيَتُهُ خَمْرًا فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ إِنَّا قَدْ نُهِينَا عَنِ التَّجَسُّسِ وَلَكِنْ إِنْ يَظْهَرْ لَنَا شَىْءٌ نَأْخُذْ بِهِ . MA18945 Abdürrezzâk, Musannef, X, 232. أخبرنا عبد الرزاق عن ابن عيينة عن الاعمش عن زيد بن وهب قال : قيل لابن مسعود : هلك الوليد بن عقبة ، تقطر لحيته خمرا ، قال : قد نهينا عن التجسس ، فإن يظهر لنا نقم عليه (4).