olduğunu bildirmiştir. Bu bağlamda savaşta bile zulmü yasaklayan Rahmet Peygamberi, düşmanın organlarını keserek işkence etmeye, ihtiyar, çocuk ve kadınları öldürmeye kesinlikle izin vermemiştir.26
Câhiliye devrinde Araplar, haklı haksız ayırt etmeksizin kendi kabilelerinden olanlara yardım eder ve davalarını kabile taassubuna dayalı bir dayanışma mantığıyla halletmeye çalışırlardı.27 Söz gelimi, biri ensara diğeri muhacirlere mensup iki delikanlı bir gün kavga etmiş ve bu mantığın uzantısı olarak biri, “Yetişin ensar!” diye bağırırken diğeri, “Yetişin muhacirler!” diye kendi kabilesini yardıma çağırmıştı. Sesleri işiten Hz. Peygamber olay yerine gelerek, “Bu câhiliye çağrısı da nerden çıktı!” demiş, kavgayı yatıştırdıktan sonra ise, “Zalim de olsa mazlum da olsa kardeşinize yardım edin.” buyurmuştu.28 Câhiliye döneminden beri söylenegelen bu vecizeyle, haklı olup olmadığına bakmaksızın herkesin kavmine yardım etmesi gerektiği kastedildiği için29 şaşıran sahâbîlerden biri sormuştu: “Ey Allah"ın Resûlü! Eğer mazlum ise yardım ederim, ancak zalimse ona nasıl yardım edeceğim?” Bunun üzerine Allah Resûlü şöyle cevap vermişti, “Onu zulümden uzaklaştırırsın veya onun zulmüne engel olursun. Ona yapacağın yardım işte budur.” 30
Sevgili Peygamberimiz, son derece katı bir câhiliye deyişini aynen tekrarladığı hâlde ona bambaşka bir muhteva kazandırmış, buradaki “kardeş” ifadesine “din kardeşi” anlamını yükleyip “zalim de olsa yardım etme” prensibini onun zalimce davranmasına mani olma şeklinde yorumlamıştı.
Şartlar ne olursa olsun Müslüman, zalimin karşısında, mazlumun ise yanında yer almalıdır.31 Zira Hz. Peygamber bunun zıddına hareket edenleri, “Bir davada zulme yardımcı olan kimse, kuşkusuz Allah"ın gazabına uğrar.” 32 sözleriyle uyarmıştır. Ayrıca Resûlullah (sav) zalim idarecilerin yaptıkları haksız uygulamalara yardım edenlerin âhirette kendisiyle buluşamayacaklarını belirtmiş,33 zalim yönetici karşısında hakkı söylemeyi ise en büyük cihad saymıştır.34 “İnsanlar bir zalimi görürler de onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah"ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.” 35 buyuran Allah Resûlü"ne göre, sessiz kalarak da olsa zalimin zulmünü onaylamak ise herkesi kapsayan bir azaba uğramak anlamına gelir. Nitekim Yahudiler günah işleyenleri önce uyarır, fakat daha sonra yapılanlara aldırış etmeden onlarla yer içerlerdi. Kur"an, “Onlar birbirlerini işledikleri kötülüklerden vazgeçirmeye çalışmadılar.” diyerek36 İsrâiloğulları"nı bu yaptıklarından ötürü kınamış, onların durumunu ashâbına anlatan