sevgisini kazanabileceğini haber vermiş11 ve Allah"ın sevdiği kullarını nimetleriyle mükâfatlandıracağını müjdelemiştir.12 “Allah bir insanı sevdiği zaman birinizin hastasını (soğuk) su içmekten koruduğu gibi onu dünyanın (kötülüklerinden) korur.” buyuran Resûl-i Ekrem,13 Allah"ın sevdiği kullarını cehennem ateşinden de koruyacağını bildirmiştir.14
Cenâb-ı Hakk"ın varlıklara duyduğu bu sonsuz sevgi ve şefkatin bilincinde olan bir Müslüman"ın yüreğinde en çok yer verdiği sevgi Allah sevgisidir. Bu sevginin üstünde hiçbir sevgiye yer vermez. Diğer bütün sevgiler, Allah"ı sevmenin,O"na boyun eğmenin bir gereğidir. İnsanın Yaratanı"na duyduğu bu içten sevgi ve bağlılık, yalnız O"na imanı gerektirir ve iman O"na olan eşsiz muhabbeti ifade eder. İmanlı olmak,insanın gönlünde büyüttüğü bütün sahte sevgileri yıkarak yalnız Allah"a teslim olmasıdır. Zira iman eden kimseler her şeyden çok O"nu severler.15
Kalplere sevgiyi yerleştirecek olan şey davranışlardır. Dolayısıyla sevginin teşvik edilmesinde temel gaye aslında kâmil imanı elde edebilmektir. Zira insan, sevgi sayesinde olgun bir imana sahip olur, imanın lezzetini alır. Resûlullah, insanın hakiki sevgilere gönlünde yer vererek imanın tadına varabileceğini şu şekilde ifade eder: “Şu üç özellik kimde bulunursa o kişi imanın tadına erer: Allah ve Resûlü"nü herkesten çok sevmek, sevdiği kişiyi sadece Allah için sevmek, imandan sonra küfre dönmekten, ateşe atılmaktan çekindiği gibi çekinmek.” 16 Dâvûd (as) da Allah"tan sevgisini şöyle istemektedir: “Allah"ım, senden seni sevmeyi, seni seven kişiyi sevmeyi, senin sevgine ulaştıran ameli isterim. Allah"ım, senin sevgini bana kendimden, ailemden ve soğuk sudan daha sevimli eyle” 17 Hz. Dâvûd"un Allah"tan talebi sevgi olduğu gibi, “Allah"ım beni sevginle rızıklandır.” buyuran18 Allah Resûlü"nün duası da O"nun sevgisidir.Çünkü sevgi imanın özüdür. Sevgiyi öğrenmemiş, sevgiye kapılarını açmamış, sevmeye yeteneksiz bir kalp, mümin kalbi olamaz. Hz. Peygamber bu durumu şöyle ifade eder: “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.” 19 Bu nedenle müminin kalbi, kemale ermiş bir imanı elde etmek uğruna sevgiyi arar, sevmeyi ister. Allah ve Resûlü"nün sevgisi nihayetinde cennete girmeye vesile olur. Zira kıyamet günü için Allah ve Resûlü"nün sevgisini hazırladığını söyleyen sahâbîye Sevgili Peygamberimiz, “Kişi sevdiğiyle beraberdir.” buyurmuştur.20
Hayatını Allah sevgisi ile yoğurmuş bir insanın kalbinde Allah sevgisini, Allah"ın habîbi Resûlullah"ın sevgisi izler. Zira Hz. Muhammed, Hz. İbrâhim gibi Halîlullah"tır, Allah dostudur.21 “Halîlullah” olacak kadar