“Bir bıçak getirin çocuğu iki parçaya bölüp aranızda taksim edeceğim.” deyince, gerçek anne olan küçük kadın, “Yapma, Allah sana merhamet etsin, çocuk onun olsun.” der. Kadının bu şekilde şefkat göstermesinden gerçek annenin küçük kadın olduğunu anlayan Süleyman (as) çocuğu ona verir.22 Çünkü gerçekten hiçbir anne, çocuğunun acı çekmesine razı olamaz, bir annenin yavrusuna karşı kalbinde taşıdığı merhamet ve şefkat, sökülüp alınamaz.
İnsanlığa merhameti öğreten Hz. Peygamber"in şefkati sadece insanlarla ya da kendisine tâbi olan müminlerle sınırlı değildi. O, hayvanlara karşı davranışlarında da merhamet dolu olup bunu her fırsatta ashâbına da tavsiye ederdi.
Bir seferinde Rahmet Peygamberi, Medineli Müslümanlardan birinin bahçesine gir . Oradaki bir deve, onu görünce inledi ve gözlerinden yaşlar akıttı. Nebî (sav) deveye yaklaşarak başının arka/üst tarafını okşamaya başlayınca hayvan sakinleşti. Peygamberimiz devenin sahibinin kim olduğunu sordu, ensardan bir genç de onun kendisinde ait olduğunu söyledi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, o gence nasihatte bulunarak şöyle dedi: “Allah"ın sana verdiği bu deve hakkında Allah"tan korkmuyor musun? Deve bana şikâyette bulundu. O bana senin kendisini aç bıraktığını ve fazla çalıştırarak yorduğunu şikâyet etti.” 23
Hz. Peygamber"in anlattığına göre, bir adam da bir köpeğe acıması sebebiyle Allah"ın mağfiretine nail olmuştu. Yolculuk sırasında susayan ve bir kuyuya inip su içen adam, çıktığında susuzluktan toprağı yalayan bir köpek görmüştü. Ona karşı merhametli davranarak tekrar kuyuya inmiş, pabucuna doldurduğu suyu çıkarıp köpeğe içirmişti. Rahmeti sonsuz olan Yüce Allah, adamın bu davranışını beğenmiş ve onu bağışlamıştı. Sahâbîler bu garip hadiseyi Hz. Peygamber"den işitince merak ederek sormuşlardı, “Hayvanları sulayınca da sevaba erişir miyiz?” Resûlullah (sav), “Elbette, her hayat sahibini sulama karşılığında size ecir vardır.” buyurmuştu.24
Yine bir seferde Hz. Peygamber, karınca yuvasını ateşe verip yakanları, “Ateşle azap etmek, ancak ateşin Rabbine mahsustur.” 25 şeklinde ağır bir cümle ile uyarmıştır. Buradan hareketle, anız yakarken börtü böceğin de insafsızca yakılmasının, Efendimizin asla tasvip etmeyeceği bir merhametsizlik örneği olduğunu söyleyebiliriz.
Resûlullah"ın bildirdiği üzere, “Allah, rahmeti yüz parçaya ayırdı, doksan dokuz parçasını yanında alıkoydu, bir parçasını ise yeryüzüne indirdi. İşte bu bir