kadınların eğitimi özel bir önem taşıyordu. Böylece hayata annesinin kucağında gözlerini açan bebek, attığı her adımda onun Peygamber eğitimi ile şekillenen terbiyesinde büyüyecekti.
Allah Resûlü, ilk günden itibaren kadınların eğitimine özel bir önem vermiştir. Öyle ki kendisine nâzil olan Kur"an"ı en yakınlarına anlatmaya başladığında, Safâ tepesindeki Erkam"ın evinde yapılan gizli toplantılara bile hanımları kabul etmiştir.4 Hicretten önce Akabe"de Medineli Müslümanlarla buluştuğunda, bu tarihî biatlaşmaya hanımları da dâhil etmiştir. Hicretten sonra akın akın kendisini ziyarete gelen Medineli hanımlar, ahlâk eğitimlerinde temel teşkil edecek sözlerini şöyle sıralamışlardır: “Ey Allah"ın Resûlü, Allah"a hiçbir ortak koşmayacağımıza, hırsızlık yapmayacağımıza, zina etmeyeceğimize, çocuklarımızı öldürmeyeceğimize, kendi kendimize uydurduğumuz bir iftirada bulunmayacağımıza, iyiliklerde sana karşı gelmeyeceğimize dair sana söz veriyoruz.”5
Kadınlar bilmediklerini öğrenme ve Resûlullah"a danışma noktasında son derece istekliydiler. İnanç ve ibadetle ilgili hemen her konudaki sorularını Allah Resûlü"ne rahatlıkla sorabiliyorlardı. Veda Haccı esnasında Has"am kabilesinden bir hanım, haccedemeyecek kadar yaşlı olan babasının yerine kendisinin haccedip edemeyeceğini Hz. Peygamber"e sormuş, o da “Evet (babanın yerine) haccedebilirsin.” demişti.6
Diğer yandan hanımlar, özel hayatlarına dair problemleri de bizzat Hz. Peygamber"e danışabiliyorlardı. Bir defasında Allah Resûlü"nün yanına gelen bir kadın, “Birimiz elbisesinin üzerinde âdet kanından dolayı oluşan bir leke görürse ne yapsın?” diye sormuştu. Resûlullah, “Elbisesini eliyle ovalasın, sonra su ile ovuşturup sıksın, sonra üzerine su serpsin, sonra onunla namaz kılsın.” cevabını vermişti.7 Devamlı kanaması olan ve temizlenememekten şikâyetçi olan Fâtıma bnt. Ebû Hubeyş de Resûlullah"a bu durumunu arz etmiş, Peygamberimiz ona böyle bir durumda neler yapması gerektiğini anlatmıştı.8 Esmâ"nın Hz. Peygamber"e âdet ve cünüplük sonrasında nasıl temizlenileceğini sormasına şahit olan Hz. Âişe, utanma duygularının öğrenme azimlerini engellemesine izin vermeyen Medineli hanımlara karşı hayranlığını şu sözleriyle dile getirmişti: “Şu ensar kadınları ne iyi kadınlardır! Utanma duyguları, onların dinlerini öğrenmelerine engel olmuyor.”9 Bazı kadınlar ise bizzat Peygamberimize sormaya çekindikleri mahrem konuları, Hz. Peygamber"in hanımları aracılığı ile öğreniyorlardı. Meselâ kanaması hiç kesilmeyen bir hanım özür durumunda ne yapacağını