Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.” 13 demektedir. Aile, Allah"ın varlığının en çarpıcı alâmetlerindendir.
Aile, Allah"ın rahmeti ile desteklenen, çocuklar ve temiz rızıklar bahşedilerek güzelleştirilen mukaddes bir insanî yapıdır.
İlk aile Hz. Âdem ve Hz. Havva"nın ailesi, daha ilk andan başlayarak insanın varlığının ailede değer bulduğunu hatırlatır bize... Kendisine kötülük yapmak istemesine rağmen kardeşine el kaldırmayan, babasının öğüdüne kulak veren, aile bağlarını önemseyen Hâbil, Allah"ın rızasını kazanır, onun duası, adağı bir anda makbul olur Allah katında. Hani kardeşleri Yusuf"a, “Demek Allah seni bize tercih etmiş. Çünkü biz hata ettik.” 14 demişlerdir ya! Sıla-i rahimi kuvvetlendirmek Allah"ın desteğini almaktır aslında. Aile bağlarını koparmak ise, adım adım felâkete sürüklenmektir Kâbil gibi...
Tarih, zaman zaman aile bağlarının koptuğuna da şahittir. İslâmiyet öncesinde normal evliliklerin yanında, zina edenler, sapık cinsel ilişkilere girenler, geçici bir süreliğine evlilik sözleşmesi yapanlar, çocuk sahibi olmak için eşini asil bir erkeğe sunanlar ve hatta babasının ölümünden sonra üvey annesiyle evlenenler insanlığa kara bir leke çalmışlardır.15 Ayrıca aile hayatının unutulduğu sosyal çevrelerde cinsel sapkınlık ve eğilimlere de rastlanır. İslâm dini ailenin varlığını tehdit eden tüm gayri meşru ilişkileri yasaklar.16 Allah bu tür gayri meşru beraberlikleri kaldırmış, mutlu bireylerden oluşan huzurlu bir toplum için, “Aranızdan bekâr olanları evlendirin...” 17 âyeti ile aile yuvaları kurmayı öğütlemiştir insanlığa. Resûlullah da, “Ey gençler! Aranızdan evlenmeye gücü yetenler evlensin. Çünkü evlenmek, gözü haramdan çevirmek ve iffeti korumak için en iyi yoldur...” 18 sözüyle evlilik dışındaki tüm anlamsız ve nefsanî beraberliklere set çekmiştir.
Aile olmak, bir bütünü tamamlamak demektir. Kur"an"ın ifadesiyle eşlerin birbirlerine örtü olmaları demektir.19 Eş olmak, kişinin kendi eksikliğini kabul edip eşiyle tamamlanması, kemale doğru adım atması, eşinin onu bir örtü gibi sarıp sarmalamasıdır. Aile Allah"ın en büyük nimetlerindendir. Muhabbetin, neşenin ve lezzetin paylaşılarak kıymet kazandığı yerdir.
Allah Resûlü aileyi hem bir bereket kaynağı hem de büyük bir zenginlik olarak değerlendirmektedir. Efendimiz yeni evlenen bir insanı tebrik ederken, “Allah mübarek etsin, sana bereketler ihsan etsin, eşini de seni de hayır ve iyiliklerde ortak etsin.” diye dua ederdi.20 Gerçekten aile, inanan bir insan için bereketin hiç kapanmadığı bir kapıdır. Bu kapıdan dualarla girmek, sevgi, şefkat ve merhamet duygularıyla yuvayı mâmur etmek gerekir.