Hadislerle İslâm Cilt 4 Sayfa 26

duygularıyla kaynaştır. Aralarına nefret, fitne ve ayrılığın girmesine izin verme. Tıpkı Âdem ile Havva"yı, Muhammed (sav) ile Hatîcetü"l-Kübrâ"yı ve Ali ile Fâtımatü"z-Zehrâ"yı kaynaştırdığın gibi...” Biz bu duada Hz. Ali"nin Fâtıma"ya olan sevgisini görürüz. Hz. Fâtıma"nın eşine olan aşkını duyarız. Her nikâh kıyıldığında duamız, Âdem ve Havva"nın, Allah Resûlü ile Hatice validemizin ve Hz. Ali ile Hz. Fâtıma"nın mutlu yuvalarının yâdı olur...

Bütün peygamberler aileleriyle bütünleşmiştir. İbrâhim Peygamber"in baba şefkati ile bereketli sofrasının etrafında ailesini ve misafirlerini toplaması, herkesten önce babası Azer"i tevhide davet etmesi...6 Yusuf Peygamber"in yaptıkları her şeye rağmen kardeşlerini affetmesi,7 Yakub Peygamber"in çocukları Yusuf ve Bünyamin için çırpınışı ve döktüğü gözyaşları...8 Nuh Aleyhisselâm"ın oğlu için yalvarıp yakarması,9 hep aile bağlarının izah edilemeyen gizli gücünün ifadesi değil midir? Aile olmak nereden alıyordu gücünü?

Allah Teâlâ"nın, “Ben Allah"ım. Ben Rahmân"ım. (Ana) rahmini ben yarattım. Ona kendi (Rahmân) adımdan ad verdim. Kim akrabalık bağlarını gözetirse ben de onu gözetirim. Kim de akraba ile bağını keserse ben de onunla bağımı keserim.” 10 buyurduğunu dile getiren Peygamber Efendimiz, bu bağın arkasındaki mânevî güce işaret eder gibidir aslında. Bu güç, Rahmân olan Allah"ın inayetidir.

Sıla-i rahim kelimesi, aile bağını Allah"ın rahmet ipine bağlayarak bize yüksek bir hakikati ilham ediyor işte...

Arapça bir sözcük olan “üsre” kelimesi de aile demektir... Üsre, aslında köken olarak “zırh” demektir...11 Aile de tıpkı korunaklı bir zırh gibi insanı maddî ve mânevî bakımdan dış dünyadan gelecek olumsuzluklara karşı korumasından dolayı bu ismi almış olsa gerek.

Peygamber Efendimizin, “Evlenmeye gücü yetenler evlensin. Çünkü evlenmek, gözü haramdan çevirmek ve iffeti korumak için en iyi yoldur.” şeklindeki hadisi bizlere evliliğin insanın hürmet ve saygınlığını koruduğunu, iffetli bir hayatı koruma altına aldığını apaçık ifade etmektedir.

"Aile" sözcüğü de insana her an muhtaç olduğunu hatırlatan bir kelimedir... “Rabbin seni ihtiyaç içinde bulup da zengin etmedi mi?” 12 âyetinin anlamlarından biri de aile sıcaklığına, aile içindeki korunmuşluğa işaret eder. Zenginliğin aile içinde saklı olduğunu anlatır. Kur"an, “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de Allah"ın (varlığının ve kudretinin) delillerindendir.

    

Dipnotlar

6 En’âm, 6/74.

وَاِذْ قَالَ اِبْرٰه۪يمُ لِاَب۪يهِ اٰزَرَ اَتَتَّخِذُ اَصْنَامًا اٰلِهَةًۚ اِنّ۪ٓي اَرٰيكَ وَقَوْمَكَ ف۪ي ضَلَالٍ مُب۪ينٍ ﴿74﴾

7 Yûsuf, 12/92.

قَالَ لَا تَثْر۪يبَ عَلَيْكُمُ الْيَوْمَۜ يَغْفِرُ اللّٰهُ لَكُمْۘ وَهُوَ اَرْحَمُ الرَّاحِم۪ينَ ﴿92﴾

8 Yûsuf, 12/84, 87.

وَتَوَلّٰى عَنْهُمْ وَقَالَ يَٓا اَسَفٰى عَلٰى يُوسُفَ وَابْيَضَّتْ عَيْنَاهُ مِنَ الْحُزْنِ فَهُوَ كَظ۪يمٌ ﴿84﴾ يَا بَنِيَّ اذْهَبُوا فَتَحَسَّسُوا مِنْ يُوسُفَ وَاَخ۪يهِ وَلَا تَا۬يْـَٔسُوا مِنْ رَوْحِ اللّٰهِۜ اِنَّهُ لَا يَا۬يْـَٔسُ مِنْ رَوْحِ اللّٰهِ اِلَّا الْقَوْمُ الْكَافِرُونَ ﴿87﴾

9 Hûd, 11/42.

وَهِيَ تَجْر۪ي بِهِمْ ف۪ي مَوْجٍ كَالْجِبَالِ وَنَادٰى نُوحٌۨ ابْنَهُ وَكَانَ ف۪ي مَعْزِلٍ يَا بُنَيَّ ارْكَبْۭۗ مَعَنَا وَلَا تَكُنْ مَعَ الْكَافِر۪ينَ ﴿42﴾

10 T1907 Tirmizî, Birr, 9.

حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ وَسَعِيدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْمَخْزُومِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ قَالَ اشْتَكَى أَبُو الرَّدَّادِ اللَّيْثِىُّ فَعَادَهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَوْفٍ فَقَالَ خَيْرُهُمْ وَأَوْصَلُهُمْ مَا عَلِمْتُ أَبَا مُحَمَّدٍ . فَقَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « قَالَ اللَّهُ أَنَا اللَّهُ وَأَنَا الرَّحْمَنُ خَلَقْتُ الرَّحِمَ وَشَقَقْتُ لَهَا مِنَ اسْمِى فَمَنْ وَصَلَهَا وَصَلْتُهُ وَمَنْ قَطَعَهَا بَتَتُّهُ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ وَابْنِ أَبِى أَوْفَى وَعَامِرِ بْنِ رَبِيعَةَ وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَجُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ سُفْيَانَ عَنِ الزُّهْرِىِّ حَدِيثٌ صَحِيحٌ . وَرَوَى مَعْمَرٌ هَذَا الْحَدِيثَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ رَدَّادٍ اللَّيْثِىِّ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ وَمَعْمَرٌ كَذَا يَقُولُ قَالَ مُحَمَّدٌ وَحَدِيثُ مَعْمَرٍ خَطَأٌ .

11 LA2/77 İbn Manzûr, Lisânü’l-Arab, II, 77.

( أسر ) الأُسْرَةُ الدِّرْعُ الحصينة وأَنشد والأُسْرَةُ الحَصْدَاءُ والْ بَيْضُ المُكَلَّلُ والرِّمَاح وأَسَرَ قَتَبَهُ شدَّه ابن سيده أَسَرَهُ يَأْسِرُه أَسْراً وإِسارَةً شَدَّه بالإِسار والإِسارُ ما شُدّ به والجمع أُسُرٌ الأَصمعي ما أَحسَنَ ما أَسَرَ قَتَبَه أَي ما أَحسَنَ ما شدّه بالقِدِّ والقِدُّ

12 Duhâ, 93/8.

وَوَجَدَكَ عَٓائِلًا فَاَغْنٰىۜ ﴿8﴾