Hadislerle İslâm Cilt 4 Sayfa 291

Uhud... Bir avuç Müslüman"ın, canlarını ve dünyevî tüm varlıklarını hiçe sayarak eteklerinde şehâdete koştukları dağ... O gün, daha sonra Okçular Tepesi olarak anılacak olan Ayneyn Tepesi de, Uhud Dağı da tanık oldu Hamza"nın, Nadr oğlu Enes"in, Akrabe"nin şehâdetlerine...

Nadr oğlu Enes. “Ah! Cennetin kokusu!” diye mırıldanan Enes... Dudakları titreyerek yanında duran arkadaşı Sa"d b. Muâz"a, “Uhud"un eteklerinde cennetin kokusunu duyuyorum,” diyerek safları yaran Enes...1

Uhud nelere şahit olmuştu! Yarım urbalı Mus"ab b. Umeyr"e meselâ... Hani Abdurrahman seneler sonra bolluk içindeki bir iftar sonrasında onu hatırlayacak, boğazı düğüm düğüm olacaktı... Hâlbuki o zaman, yokluktan ayaklarına bile yetişmeyen urbasını kefen yapmışlardı Mus"ab"a... Hz. Hamza"nın kefeni de kısa gelmemiş miydi? Allah"ın aslanıydı o! Onun heybeti karşısında inançsızlar titrerdi. Herkes çekinirdi ondan. Allah Resûlü"nün amcasıydı o... Hamza"ydı o! Hamza da Mus"ab gibi son yolculuğuna ayakları kefeninden dışarıya çıkmış biçimde uğurlanacaktı demek ki...2

Ve Akrabe... Uhud"da ardında güzel saçlı bir çocuk bırakan Akrabe...

Çocuk hatırlıyordu, bir gün babasıyla Allah Resûlü"nün yanına gitmişlerdi. Allah Resûlü sormuştu ona, “Yavrum, senin adın ne?” diye... “Bahîr.” demişti kekeleyerek. Bir rivayete göre ise “Hanîn.”. “Olmaz.” demişti Peygamber Efendimiz. Zira “Bahîr”, zayıf, hasta ve mecalsiz demekti, “Hanîn” ise üzgün, dertli anlamına geliyordu. Bu ismi değiştiren Allah Resûlü ona, “Bundan böyle senin adın Beşîr olsun.” demişti. Ne güzel addı bu! Neşeli, müjdelenmiş demekti, yüzlere ve gönüllere sevinç kaynağı olan...3

Allah Resûlü Uhud"dan dönüyordu. Hz. Peygamber"in karşısına dikilecek, babasını soracaktı Beşîr ona. Allah Resûlü"nün yanına vardı; “Babama ne oldu?” dedi. Allah Resûlü"nün ağzından, “Baban şehit oldu. Allah ona rahmet etsin.” sözleri döküldü. Beşîr ağlıyordu...

Allah Resûlü durdu. Küçük bir çocuk için bekledi. Çünkü onun için çocuklar çok kıymetliydi. Beşîr ağlıyordu, babası ölmüştü... Allah Resûlü, “Ağlama!” diye teselli etti Beşîr"i. Sonra, “Ben senin baban olayım, Âişe senin annen olsun istemez misin?” dedi. Hiç düşünmeden “Evet, çok

    

Dipnotlar

1 T3200 Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 33.

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ الْمُغِيرَةِ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ قَالَ عَمِّى أَنَسُ بْنُ النَّضْرِ سُمِّيتُ بِهِ لَمْ يَشْهَدْ بَدْرًا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَكَبُرَ عَلَيْهِ فَقَالَ أَوَّلُ مَشْهَدٍ شَهِدَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غِبْتُ عَنْهُ أَمَا وَاللَّهِ لَئِنْ أَرَانِىَ اللَّهُ مَشْهَدًا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيَرَيَنَّ اللَّهُ مَا أَصْنَعُ . قَالَ فَهَابَ أَنْ يَقُولَ غَيْرَهَا فَشَهِدَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ أُحُدٍ مِنَ الْعَامِ الْقَابِلِ فَاسْتَقْبَلَهُ سَعْدُ بْنُ مُعَاذٍ فَقَالَ يَا أَبَا عَمْرٍو أَيْنَ قَالَ وَاهًا لِرِيحِ الْجَنَّةِ أَجِدُهَا دُونَ أُحُدٍ فَقَاتَلَ حَتَّى قُتِلَ فَوُجِدَ فِى جَسَدِهِ بِضْعٌ وَثَمَانُونَ مِنْ بَيْنِ ضَرْبَةٍ وَطَعْنَةٍ وَرَمْيَةٍ فَقَالَتْ عَمَّتِى الرُّبَيِّعُ بِنْتُ النَّضْرِ فَمَا عَرَفْتُ أَخِى إِلاَّ بِبَنَانِهِ . وَنَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ ( رِجَالٌ صَدَقُوا مَا عَاهَدُوا اللَّهَ عَلَيْهِ فَمِنْهُمْ مَنْ قَضَى نَحْبَهُ وَمِنْهُمْ مَنْ يَنْتَظِرُ وَمَا بَدَّلُوا تَبْدِيلاً ) . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .

2 B4045 Buhârî, Meğâzî, 17.

حَدَّثَنَا عَبْدَانُ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَعْدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِيهِ إِبْرَاهِيمَ أَنَّ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ عَوْفٍ أُتِىَ بِطَعَامٍ ، وَكَانَ صَائِمًا فَقَالَ قُتِلَ مُصْعَبُ بْنُ عُمَيْرٍ ، وَهْوَ خَيْرٌ مِنِّى ، كُفِّنَ فِى بُرْدَةٍ ، إِنْ غُطِّىَ رَأْسُهُ بَدَتْ رِجْلاَهُ ، وَإِنْ غُطِّىَ رِجْلاَهُ بَدَا رَأْسُهُ - وَأُرَاهُ قَالَ - وَقُتِلَ حَمْزَةُ وَهْوَ خَيْرٌ مِنِّى ، ثُمَّ بُسِطَ لَنَا مِنَ الدُّنْيَا مَا بُسِطَ ، أَوْ قَالَ أُعْطِينَا مِنَ الدُّنْيَا مَا أُعْطِينَا ، وَقَدْ خَشِينَا أَنْ تَكُونَ حَسَنَاتُنَا عُجِّلَتْ لَنَا . ثُمَّ جَعَلَ يَبْكِى حَتَّى تَرَكَ الطَّعَامَ .

3 KU36862 Müttakî el-Hindî, Kenzü’l-ummâl, XIII, 298.

عن بشير بن عقربة قال لما قتل أبى عقربة يوم أحد : أتيت النبى - صلى الله عليه وسلم - وأنا أبكى فقال : يا حبيب ما يبكيك أما ترضى أن أكون أنا أباك وعائشة أمك قلت : بلى يا رسول الله بأبى أنت وأمى فمسح على رأسى فكان أثر يده من رأسى أسود وسائره أبيض ، وكانت لى رتة فتفل فيها فانحلت ، وقال لى : ما اسمك قلت : بحير ، قال : بل أنت بشير