huzur ve mutluluk kelimelerinden oluşan temeller üzerine inşa edilen İslâm; kargaşa, çatışma, terör ve savaş ortamı yerine, huzur, mutluluk, karşılıklı saygı ve güven ortamını temin etmeyi amaçlamaktaydı.
Kur"ân-ı Kerîm"de uzlaşmayı ifade etmek üzere İslâm kavramına ek olarak sulh ve ahit kavramlarına da yer verilmiştir. Barışmak, anlaşmak ve barış demek olan “sulh” kelimesi4 Kur"an"da çok sık geçer. Bir âyette karı kocanın aralarındaki anlaşmazlığa son verip barışmalarının söz konusu olduğu durumlarda; sulhun daha hayırlı olduğu belirtilmiştir.5 Ayrıca kişinin kendi durumunu düzeltmesi,6 savaşan tarafların arasını düzeltme7 ve kardeşler arasını düzeltme8 gibi durumlar için de sulh sözcüğü kullanılmış, böylece insanın Rabbiyle, kendisiyle, içinde yaşadığı toplumla hatta düşmanları ile bile barışık olması gerektiği mesajı verilmiştir.
Birine söz verme, taahhütte bulunma, anlaşma yapma ve vaad etme gibi anlamlara gelen “ahit kelimesiyle de Allah"la kulları arasında yapılan karşılıklı ahitleşmeden bahsedilmiş9 ve bu ahdin bozulmaması istenmiştir.10 Ayrıca ahitlerine bağlı kalanlara büyük mükâfatlar vaad edilmiş,11 ahdini yerine getirmeyenler bozguncu olarak nitelendirilmiştir.12 Kur"an"da selâm, sulh ve ahit kavramlarıyla insanlığın dikkatini barışa çeken Yüce Allah"ın isimlerinden birisi de “es-Selâm”dır. Yüce Yaratıcı barış ve esenlik kaynağıdır.13 Allah Resûlü günde beş vakit namazın sonunda selâm verdiğinde,“Allâhümme ente"s-selâmü ve minke"s-selâm, tebârekte yâ ze"l-celâli ve"l-ikrâm.” (Allah"ım! Sen barış ve esenliksin ve barış ve esenlik senden gelir. Yücelik ve ikram sahibi olan Allah"ım! Sen ne mübareksin.) 14 diyerek Allah"ı bu ismi ile tesbih eder.
O"na teslim olan Müslüman, barış ve esenlik kaynağına bağlanmakla önce kendi iç dünyasında huzur ve sükûna kavuşan, sonra da tanıştığı bu huzuru dış dünyasına taşıma sorumluluğunu yüklenen kimse demektir. Esenlik ve barış duygusunu kendisine hayatı bahşeden Allah"tan alan Müslüman, Allah"ın insanlığa hidayet rehberi olarak gönderdiği Kur"an"a uyarak selâm yani esenlik yollarına ulaşır.15 Ayrıca inanan insanlar için Allah"ın katında selâm yani barış ve esenlik yurdu vardır, Allah onları selâm yurduna çağırır.16 Melekler ve cennet bekçileri de müminlere selâm ederler.17 Onların ebedî kalacakları cennet yurdunun adı da “dârü"s-selâm” yani barış ve esenlik yurdudur.18
Yüce Rabbimiz, insanları farklı ırklar, kabileler, boylar hâlinde yaratmış, böylece onların birbirleriyle tanışarak19 iletişim kurmalarını, barış ortamında hayat sürmelerini istemiş ve insanların barış içerisinde