Hadislerle İslâm Cilt 4 Sayfa 456

niyetle dahi yapılsa doğru olmaz. Peygamber Efendimizin amcasının oğlu Abdullah b. Abbâs"ın anlattığına göre, Efendimiz (sav) Kâbe"de tavaf ederken burnundaki halkayla başka biri tarafından çekilen bir adama rastlar. Develeri çekmek için yapılan bu uygulamayı insana yakıştıramayan Hz. Peygamber, derhâl adamın elindeki ipi kesmiş ve yanındakine elinden tutarak yardımcı olmasını istemiştir.47

Şiddet, sadece başka insanlara karşı yapılan uygulamalarda ortaya çıkmaz. İnsanoğlu bazı uygulamalarıyla kendi nefsini de şiddete maruz bırakabilmekte ve kendisine de eziyet edebilmektedir. Bu durum ibadete aşırı düşkünlük göstererek bedeninin ihtiyaçlarını karşılamama şeklinde din adına bile olsa kabul edilemez. Bir kimseyi ancak gücünün yettiği kadarı ile yükümlü tutan Rabbimiz48 insana emanet olarak verdiği bedenin korunmasını ve Hak rızasına uygun biçimde kullanılmasını istemiştir. Dolayısıyla kişinin sağlığını bozacak bazı uygulamalara girişmesi, ya bilgisizlikten veya dini yanlış anlamaktan kaynaklanır. Müslümanlar için uyulacak en güzel örnek olan Hz. Peygamber, insanların ibadet yaparken bile sağlıklarını bozacak davranışlardan kaçınmalarını istemiştir. Nitekim bir adam hac ibadetini yürüyerek yapmayı adamış, fakat yürümeye mecali kalmadığı için iki kişinin omuzlarına tutunarak yürümeye başlamıştı. Hz. Peygamber adamı bu hâlde görünce, “Bu adama ne oldu?” diye sormuş, adamın Kâbe"ye yürüyerek gitmeyi adadığı kendisine söylenmişti. Bunun üzerine, “Bu adamın kendine eziyet etmesine Allah"ın ihtiyacı yoktur. Ona söyleyin de bineğine binsin!” buyurmuştu.49

Yine Hz. Peygamber, bir gün insanlara hitap ederken bir adamın güneşte ayakta beklediğini görmüştü. Adamın güneşte bekleme sebebini sorunca, “Bu adamın adı Ebû İsrâil"dir. Oruçlu iken ayakta durup oturmamayı, güneşte dikilip gölgelenmemeyi ve konuşmamayı adamış.” dediler. Hz. Peygamber, “Ona söyleyin, konuşsun, gölgeye geçsin, otursun ve orucunu tamamlasın!” buyurdu.50

Peygamber Efendimiz, bütün insanlara, inancı, rengi, milliyeti ne olursa olsun şefkat ve merhametle yaklaşmış, son derece zarafet ve nezaketle davranmıştır. Çünkü o, âlemlere rahmet olarak gönderilmişti.51 Onun merhameti sadece insanlarla sınırlı değildi. İnsanların dışındaki yaratılmışlara da şefkat ve merhametle davranılmasını istemiştir. Hz. Peygamber, “İçinde can taşıyan hiçbir şeyi hedef yapmayın!” 52 buyurarak hayvanların hedef olarak dikilip atış yapılmasını, organlarının kesilmesini, kısacası

    

Dipnotlar

47 B6703 Buhârî, Eymân ve nüzûr, 31

حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى أَخْبَرَنَا هِشَامٌ أَنَّ ابْنَ جُرَيْجٍ أَخْبَرَهُمْ قَالَ أَخْبَرَنِى سُلَيْمَانُ الأَحْوَلُ أَنَّ طَاوُسًا أَخْبَرَهُ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم مَرَّ وَهْوَ يَطُوفُ بِالْكَعْبَةِ بِإِنْسَانٍ يَقُودُ إِنْسَانًا بِخِزَامَةٍ فِى أَنْفِهِ ، فَقَطَعَهَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِيَدِهِ ، ثُمَّ أَمَرَهُ أَنْ يَقُودَهُ بِيَدِهِ D3302 Ebû Dâvûd, Nüzûr, 19. حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مَعِينٍ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى الأَحْوَلُ أَنَّ طَاوُسًا أَخْبَرَهُ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ : أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم مَرَّ وَهُوَ يَطُوفُ بِالْكَعْبَةِ بِإِنْسَانٍ يَقُودُهُ بِخِزَامَةٍ فِى أَنْفِهِ ، فَقَطَعَهَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِيَدِهِ وَأَمَرَهُ أَنْ يَقُودَهُ بِيَدِهِ .

48 Bakara 2/286.

لَا يُكَلِّفُ اللّٰهُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَاۜ لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيْهَا مَا اكْتَسَبَتْۜ رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذْنَٓا اِنْ نَس۪ينَٓا اَوْ اَخْطَأْنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تَحْمِلْ عَلَيْنَٓا اِصْرًا كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تُحَمِّلْنَا مَا لَا طَاقَةَ لَنَا بِه۪ۚ وَاعْفُ عَنَّا۠ وَاغْفِرْ لَنَا۠ وَارْحَمْنَا۠ اَنْتَ مَوْلٰينَا فَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِر۪ينَ ﴿286﴾

49 N3884 Nesâî, Eymân, 42.

أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ قَالَ حَدَّثَنَا حُمَيْدٌ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ مَرَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِشَيْخٍ يُهَادَى بَيْنَ اثْنَيْنِ فَقَالَ « مَا بَالُ هَذَا » . قَالُوا نَذَرَ أَنْ يَمْشِىَ . قَالَ « إِنَّ اللَّهَ غَنِىٌّ عَنْ تَعْذِيبِ هَذَا نَفْسَهُ مُرْهُ فَلْيَرْكَبْ » . فَأَمَرَهُ أَنْ يَرْكَبَ .

50 B6704 Buhârî, Eymân ve nüzûr, 31

حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ بَيْنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ إِذَا هُوَ بِرَجُلٍ قَائِمٍ فَسَأَلَ عَنْهُ فَقَالُوا أَبُو إِسْرَائِيلَ نَذَرَ أَنْ يَقُومَ وَلاَ يَقْعُدَ وَلاَ يَسْتَظِلَّ وَلاَ يَتَكَلَّمَ وَيَصُومَ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « مُرْهُ فَلْيَتَكَلَّمْ وَلْيَسْتَظِلَّ وَلْيَقْعُدْ وَلْيُتِمَّ صَوْمَهُ ». قَالَ عَبْدُ الْوَهَّابِ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . D3300 Ebû Dâvûd, Nüzûr, 19. حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : بَيْنَمَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ إِذَا هُوَ بِرَجُلٍ قَائِمٍ فِى الشَّمْسِ فَسَأَلَ عَنْهُ قَالُوا : هَذَا أَبُو إِسْرَائِيلَ نَذَرَ أَنْ يَقُومَ وَلاَ يَقْعُدَ ، وَلاَ يَسْتَظِلَّ وَلاَ يَتَكَلَّمَ وَيَصُومَ . قَالَ : « مُرُوهُ فَلْيَتَكَلَّمْ وَلْيَسْتَظِلَّ وَلْيَقْعُدْ ، وَلْيُتِمَّ صَوْمَهُ » .

51 Enbiyâ, 21/107.

لَا تَرٰى ف۪يهَا عِوَجًا وَلَٓا اَمْتًا ﴿107﴾

52 İM3187 İbn Mâce, Zebâih, 10

حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ خَلاَّدٍ الْبَاهِلِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَتَّخِذُوا شَيْئًا فِيهِ الرُّوحُ غَرَضًا » . HM2705 İbn Hanbel, I, 298. حَدَّثَنَا أَسْوَدُ بْنُ عَامِرٍ وَخَلَفُ بْنُ الْوَلِيدِ قَالَا حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ مَرَّ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِرَهْطٍ مِنْ الْأَنْصَارِ وَقَدْ نَصَبُوا حَمَامَةً يَرْمُونَهَا فَقَالَ لَا تَتَّخِذُوا شَيْئًا فِيهِ الرُّوحُ غَرَضًا