sizin bilmediğiniz fakat Allah"ın bildiği diğer düşmanları korkutursunuz. Allah yolunda her ne harcarsanız karşılığı size tam olarak ödenir. Size zulmedilmez.” 28 Yüce Rabbimizin bizlere savaşa hazırlık yapmamız konusundaki bu emrindeki “savaş atları hazırlama” ifadesi sembolik bir ifadedir. Çağımızdaki karşılığının ise her türlü savaş stratejisi, sıcak savaş için düşmana karşı caydırıcılık özelliği taşıyan gerekli modern silahların yanında soğuk savaş için kullanılan internet, televizyon, radyo gibi basın yayın araçları, çeşitli okullar, üniversiteler gibi araçlar olduğu düşünülebilir.
Peygamber Efendimiz, böylece çeşitli şekillerde yapılabilecek olan cihadı, İslâm"ın yaşayabilmesi ve yayılabilmesi için çok önemli görmüştür. Nitekim Ebû Zerr"in kendisine yönelttiği, “Hangi amel daha faziletlidir?” şeklindeki soruya, “Allah"a inanmak ve O"nun yolunda cihad etmek.” buyurmuştur.29 Cihada o kadar önem vermiştir ki kendisine biat etmek için gelenlere bağlılık yemini kapsamında yapmaları gereken vazifeler arasında cihadı da saymıştır. Rebîa kabilesine mensup bir muhacir olan Beşîr b. Hassâsiye30 de bağlılığını sunmak üzere Hz. Peygamber"e gelenlerdendi. Sevgili Nebî ona Allah"tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed"in de O"nun kulu ve elçisi olduğuna şehâdet etmek, namaz kılıp zekât vermek, hac ibadetini yerine getirmek, Ramazan ayında oruç tutmak ve Allah yolunda cihad etmek koşulu ile kendisinden biat alacağını bildirmiştir. Bunun üzerine Beşîr b. Hassâsiye, “Ey Allah"ın Elçisi! Bunlardan ikisine vallahi gücüm yetmez: Cihada ve zekâta. Çünkü savaşta sırtını dönüp kaçanın Allah"ın gazabına uğrayacağını söylüyorlar. Ben ise savaş meydanında hazır bulunursam içimi bir korku kaplar ve nefsim ölmeyi istemez. Sadakaya gelince, vallahi benim malım, küçük bir koyun sürüsü ve on deveden ibarettir. Bunlar da ailemin geçim kaynağı ve bineğidir.” karşılığını verir. Bunun üzerine Hz. Resûl onun elini tutup sallayarak, “Cihad yok, zekât yok... O hâlde cennete nasıl gireceksin?” buyurur. Hz. Peygamber"in bu kararlılığını gören İbnü"l-Hassâsiye, “Ey Allah"ın Resûlü! Sana biat ediyorum.” der ve Allah Resûlü"nün saydığı bütün şartlar üzerine biat eder.31
Hz. Peygamber cihada o kadar önem vermiştir ki cihaddan kaçınmayı mümin olmakla bağdaştırmamış ve “Allah yolunda savaşmadan yahut da bunu (en azından) gönlünden geçirmeden ölen kimse bir çeşit münafıklık üzere ölür.” 32 buyurarak böyle bir kimsede münafıklık alâmetleri gördüğünü bildirmiştir. Çünkü cihaddan kaçmak milletin inancı, istiklâli ve bekası için mücadelede memleket evlâtlarını yalnız bırakmak mânâsı taşır.