Şiirleriyle tanınan Kâ"b b. Mâlik12 ile Hz. Peygamber"in ordu kumandanı olarak da görevlendirdiği sahâbîlerden olan Abdullah b. Ebû Hadred13 mescitte tartışıyorlardı. Tartışma esnasında sesleri yükselince, eşleri ile birlikte Mescid-i Nebî"nin hemen bitişiğinde bulunan odalarda ikamet eden Hz. Peygamber onları işitmişti. Odasının perdesini aralayarak Abdullah"tan borcunu isteyen Kâ"b"a seslendi ve alacağının yarısından vazgeçmesini istedi. Kâ"b"ın, bu isteğine hemen rıza göstermesi üzerine Allah Resûlü Abdullah"a da, “Sen de kalk ve (kalan) borcu öde!” dedi.14
Yüce Allah, “Borçlu darda ise eli genişleyinceye kadar ona mühlet verin.” 15 buyurarak zorda olan borçlulara kolaylık sağlanmasını emretmektedir. Hz. Peygamber (sav) borçlunun borcunu ödemesine son derece önem verdiği gibi zorda kalan borçluya imkânı nispetinde kolaylık gösterilmesini de tavsiye ederdi.
Peygamber Efendimiz, bir defasında satarken, alırken ve alacağını isterken anlayışlı ve hoşgörülü davrandığı için Allah tarafından bağışlanan bir kimseyi ashâbına anlatmıştı.16 Örnek olarak gösterdiği bir başka kişinin de hizmetçisine, “Ödeme güçlüğü çeken birine (borç tahsiline) gittiğinde onun borcunu affediver! Belki Allah da bizi affeder.” dediğinden bahsetmişti.17 Cebrail bir defasında Hz. Peygamber"e borç vermenin sadaka vermekten daha üstün bir eylem olduğundan bahsetmiş ve “Dilenen kimse (bazen) yanında bir şey bulunduğu hâlde dilenir. Ancak borç isteyen, sadece ihtiyaçtan dolayı borç ister.” diyerek bunun gerekçesini açıklamıştı.18
Öte taraftan, “Maddî imkânı olan kişinin borcunu bekletmesi zulümdür. Biriniz (alacağının ödenmesi için) durumu iyi olan birine havale edildiğinde, bunu kabul etsin.” 19 diyen Peygamberimizin beyanına göre, varlıklı kimsenin borcunu geciktirmesi, alacaklı için bir zulüm idi. Hatta varlıklı bir kimsenin borcunu ödemeyi geciktirmesi, şikâyet edilmesini ve cezalandırmasını meşru kılmaktaydı.20 Allah Resûlü, herhangi bir malı ödememe niyetiyle alanın da Allah katında hırsız muamelesi göreceğini21 ashâbına hatırlatıyordu. Bu konuda şöyle bir uyarı yapmıştı: “Kim insanların mallarını geri ödeme niyetiyle alırsa Allah onun ödemesini kolaylaştırır. Kim de bir malı tüketip (geri ödememek) niyeti ile alırsa Allah da onu(n malını) telef eder.” 22
Allah Resûlü, borçların ödenmesi konusunda çok hassas davranmaktaydı. Bir cenaze hazır olduğunda namaz kıldırmadan önce onun borcu olup olmadığını, eğer varsa karşılığında mal bırakıp bırakmadığını sormak Hz. Peygamber"in âdetiydi. Eğer borcu yoksa ya da ödeyecek kadar