Hicretin sekizinci yılıydı. Hz. Peygamber, Mekke ile Tâif arasında, Mekke"ye dokuz kilometre uzaklıktaki Ci"râne denilen yerde, Hevâzin ve Sakîf kabileleriyle yapılan Huneyn Gazvesi"nden elde edilen ganimetleri taksim ettikten sonra, umre yapmak üzere ihrama girdi. Umresini tamamlayarak Medine"ye geri döndüğünde Müslümanlar hacca gitmeye hazırlanıyorlardı. O yıl hacca bizzat gitmeyen Allah Resûlü, hac emirliği görevini Hz. Ebû Bekir"e verdi ve ona hac süresince yapması gereken vazifeleri bildirdi. Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir derhâl yola koyuldu ve Arc denilen yere kadar ilerledi. Burada ashâba sabah namazını kıldırmak üzereydi ki Hz. Peygamber"in devesi Ced"â"nın sesini duydu. Allah Resûlü"nün hacca geldiğini düşünerek sabah namazını kendisiyle eda etmek için bekledi. Fakat gelen Resûlullah değil, Hz. Ali"ydi. Hz. Peygamber, Hz. Ali"yi, hac kafilesinin Medine"den ayrılmasından sonra indirilen Tevbe sûresinin baş kısmından otuz küsur âyeti ve bazı hususları insanlara bildirmekle görevlendirmişti. Böylece Hz. Ebû Bekir öncülüğünde hac vazifelerini yerine getiren Müslümanlar, Hz. Ali aracılığıyla yeni inen âyetlere vâkıf olmanın yanı sıra, “artık müşriklerin Kâbe"ye yaklaşamayacak olması, Kâbe"nin çıplak tavaf edilmemesi gerektiği, mümin olmayanın cennete giremeyeceği” gibi birtakım bilgileri öğrenmiş oldular.1
Allah Resûlü, peygamberliği süresince insanlara Allah"ın emirlerini daima eksiksiz bir şekilde bildirmiş ve yaşantısıyla da onlara en güzel şekilde örneklik etmiştir. Başlangıçta küçük bir cemaatten oluşan Müslümanlar zamanla büyük bir toplum hâline gelmiş ve geniş bir coğrafyayı hâkimiyeti altına almıştır. Öyle ki İslâm coğrafyasının her yerine Hz. Peygamber"in bizzat kendisinin gitmesi mümkün olmamış, bu nedenle o, Müslüman topraklarına katılan her bölgeye Allah"ın dinini öğretmek ve hükümlerini uygulamakla görevlendirdiği elçileri göndermeye başlamıştır. Yemen halkı Hz. Peygamber"den kendilerine İslâm"ı ve sünneti öğretecek birini göndermesini istemiş, Hz. Peygamber de bu görevi Ebû Ubeyde b. Cerrâh"a vermiştir.2 Müslüman olduklarını söyleyerek, dini öğretecek kimselere ihtiyaç duyduklarını bildiren Ri"l, Zekvân, Usayye ve Lihyânoğulları kabilelerine de ensardan yetmiş sahâbîyi göndermiştir.3