Hadislerle İslâm Cilt 5 Sayfa 205

Halife Hz. Ömer bir gün mescide gitmek üzere dışarı çıkmıştı. Yürürken yol kenarına yayılmış duran bol miktarda yiyecek maddesi gördü. “Bunlar nedir?” diye çevresindeki insanlara sordu. Onlar da satılmak üzere dışarıdan getirildiğini söylediler. Bunun üzerine Hz. Ömer, “Allah bu yiyeceklere ve bunları getirenlere bereket ihsan etsin.” diye dua etti. Orada bulunanlar, “Ey müminlerin emîri, (sen bunlara dua ediyorsun ama) sahipleri bu malları karaborsaya düşürdüler.” diyerek Hz. Ömer"e şikayette bulundular. Hz. Ömer, “Bunları karaborsaya düşürenler kim?” diye sordu. “Osman"ın azatlı kölesi Ferruh ile senin azatlı kölen falanca kişi.” cevabını verdiler. Bunun üzerine Halife Ömer (ra) haber gönderip ikisini de çağırttı ve onlara Müslümanların yiyeceklerini stok etmelerinin sebebini sordu. “Ey müminlerin emîri, kendi mallarımızı alıp satıyoruz.” cevabını alınca Hz. Ömer, “Hz. Peygamber"in, "Müslümanların yiyeceğini stoklayıp karaborsaya düşürenleri Allah ya iflasla ya da cüzzamla cezalandırır." dediğini işittim.” diyerek yaptıklarının yanlış olduğu söyleyip bu konuda onları uyardı.

Halife Hz. Ömer"in uyarısı Hz. Osman"ın azatlısı Ferruh"u etkilemişti. Hatasını anlayan Ferruh, “Ey müminlerin emîri, Allah"a ve sana söz veriyorum, bundan sonra asla yiyecek konusunda böyle bir şey yapmayacağım.” diyerek tevbe etti. Hz. Ömer"in azatlısı ise, “Kendi mallarımızı alıp satıyoruz!” diyerek itirazını sürdürdü. Dolayısıyla sahip olduğu yiyecekleri karaborsada satma düşüncesinden vazgeçmedi. Hadisin râvilerinden Ebû Yahyâ, bu şahsı daha sonra cüzzamlı bir hâlde gördüğünü kaydetmiştir.

İnsanların ihtiyacı olan ticaret mallarını toplayıp stoklayarak pahalanmasını beklemek ve bu gayeyle piyasaya arzını geciktirmek anlamına gelen karaborsacılık, dinin genel ahlâkî ilkelerine ters düşen bir davranıştır. Zorunlu ihtiyaç maddelerini belli bir süre elinde tutarak veya piyasadan çekerek fiyatı iyice yükseltip daha sonra istediği fiyattan satmak suretiyle insanların sırtından kolay ve yüksek kazanç elde etmek, onlara bir nevi zulmetmektir. Ticarî ve ahlâkî yapının bozulmasına neden olabilecek bu bencilce ve zalimce davranış, insanların mallarını kendi aralarında haksız ve bâtıl yollarla yemelerini yasaklayan Yüce Allah"ın katında kesinlikle makbul değildir. Bu anlamda Sevgili Peygamberimizin, “Karaborsacılık yapan kimse günahkâr olur.” 1 hadisi, insanlara zulmederek onların sırtından haksız kazanç elde eden kimselere yönelik ciddi bir uyarıdır.

    

Dipnotlar

1 M4122 Müslim, Müsâkât, 129.

حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ بْنِ قَعْنَبٍ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ - يَعْنِى ابْنَ بِلاَلٍ - عَنْ يَحْيَى - وَهُوَ ابْنُ سَعِيدٍ - قَالَ كَانَ سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ يُحَدِّثُ أَنَّ مَعْمَرًا قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنِ احْتَكَرَ فَهُوَ خَاطِئٌ » . فَقِيلَ لِسَعِيدٍ فَإِنَّكَ تَحْتَكِرُ قَالَ سَعِيدٌ إِنَّ مَعْمَرًا الَّذِى كَانَ يُحَدِّثُ هَذَا الْحَدِيثَ كَانَ يَحْتَكِرُ .