Hadislerle İslâm Cilt 5 Sayfa 228

altında iyi ahlâk sahibi, emeğe değer veren, helâl ve güzel olana yönelen bireyler yetiştirme gayesi bulunmaktadır. Kötü alışkanlıklara engel olma, irade eğitimine ağırlık vererek haksız yollarla kazanç sağlamanın ve zaman gibi değerli bir nimeti boşa harcamanın önüne geçmek de kumar yasağının sebepleri arasındadır. Dolayısıyla bu yasak, dinî metinler kadar insanoğlunun tarihî tecrübesine ve ortak sağduyusuna da dayanmaktadır.

Öte yandan Kur"an ve sünnette içki ve kumarın birlikte zikredilerek yasaklanmış olması, bu iki kötü alışkanlığın birbirini besleyen yönüne dikkat çekmektedir. İçki içmek ve kumar oynamak ortak mekânlarda birbirini tamamlayıcı mahiyette icra edilmektedir. İki kötü alışkanlık da fertlerin psikolojik ve fizyolojik dengelerini bozmakta, akıl ve ruh sağlıklarını tehdit etmektedir. İçki ve kumar, fertlerin olduğu kadar birlikte yaşadıkları ailelerinin, akrabalarının ve toplumun huzurunu yok etmektedir. Bunlar neticesinde ailenin temelleri sarsılmakta, masum ve günahsız yavrular anne-baba şefkatinden mahrum bırakılarak sokaklara itilmektedir. Bu durum genç nesillerin başıboş vaziyette, eğitim, sevgi ve şefkatten yoksun yetişmesine, zararlı alışkanlıkların pençesine düşmesine yol açmakta, toplumun geleceğe güvenle bakmasına mâni olmaktadır.

İslâm sadece kumarı haram kılmakla kalmamış, kumarın herhangi bir çeşidini oynayanları da çok sert bir şekilde kınamıştır. Bu çerçevede Hz. Peygamber, “Tavla oynayan kişi, elini domuzun etine ve kanına daldırmış gibidir.” 24 buyurmuştur. Sahâbe-i kirâm"dan Abdullah b. Amr b. Âs da, tavlayı kumar amacıyla oynayanın domuz eti yemiş gibi olacağını, kazanç elde etmek amacı olmadan tavla oynayanın ise domuzun yağıyla yağlanmış gibi yanlış bir iş yapmış olacağını belirtmiştir.25

Böylece kumar oynamak, kumar neticesinde para kazanmak çok sert bir şekilde kınanmıştır. Bununla birlikte kumara giden tüm yollar kapatılmış, kumar araç ve gereçlerinin evlerde bulundurulması da hoş karşılanmamıştır. Bu minvalde bir gün Resûl-i Ekrem"in eşi Hz. Âişe"ye mahalle sakinlerinden birinin evinde tavla olduğu bilgisi ulaşır. Bunun üzerine Hz. Âişe onlara, “Eğer onu evinizden çıkarmazsanız, ben sizi mahallemden çıkarırım.” diye haber gönderir ve onların evlerinde tavla bulundurmalarına karşı çıkar.26 Hz. Âişe"nin evde tavla bulundurulmasına gösterdiği sert tepki tavlanın o gün kumarı çağrıştıran bir oyun aracı olduğu izlenimini vermektedir. Hz. Peygamber"in, “Tavla oynayan kişi Allah"a ve Resûlü"ne isyan etmiştir.” 27 sözü de bu izlenimi güçlendirmektedir.

    

Dipnotlar

24 M5896 Müslim, Şiir, 10.

حَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ لَعِبَ بِالنَّرْدَشِيرِ فَكَأَنَّمَا صَبَغَ يَدَهُ فِى لَحْمِ خِنْزِيرٍ وَدَمِهِ » .

25 MA19729 Abdürrezzâk, Musannef, X, 468.

أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن قتادة أن عبد الله ابن عمرو بن العاص قال : من لعب بالكعبين على القمار فكأنما أكل لحم خنزير ، ومن لعب بها على غير قمار فكأنما ادهن بشحم خنزير (1).

26 MU1757 Muvatta’, Rü’yâ, 2.

وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ أَبِى عَلْقَمَةَ عَنْ أُمِّهِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ بَلَغَهَا أَنَّ أَهْلَ بَيْتٍ فِى دَارِهَا كَانُوا سُكَّانًا فِيهَا وَعِنْدَهُمْ نَرْدٌ فَأَرْسَلَتْ إِلَيْهِمْ لَئِنْ لَمْ تُخْرِجُوهَا لأُخْرِجَنَّكُمْ مِنْ دَارِى وَأَنْكَرَتْ ذَلِكَ عَلَيْهِمْ .

27 D4938 Ebû Dâvûd, Edeb, 56

حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ مُوسَى بْنِ مَيْسَرَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى هِنْدٍ عَنْ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ لَعِبَ بِالنَّرْدِ فَقَدْ عَصَى اللَّهَ وَرَسُولَهُ » . İM3762 İbn Mâce, Edeb, 43. حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحِيمِ بْنُ سُلَيْمَانَ وَأَبُو أُسَامَةَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى هِنْدٍ عَنْ أَبِى مُوسَى قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ لَعِبَ بِالنَّرْدِ فَقَدْ عَصَى اللَّهَ وَرَسُولَهُ » .