yerine getirmeyi unutabileceklerine işaret etmiş,32 Müslümanların bu konuda daha dikkatli olmalarını istemiştir.
Diğer taraftan Yüce Allah, “Ey iman edenler! İhramlı iken (karada) av hayvanı öldürmeyin. Kim (ihramlı iken) onu kasten öldürürse (kendisine) bir ceza vardır.” 33 buyurarak avlanmanın her zaman ve zeminde mubah kabul edilen, sınır tanımaz bir tutkuya dönüşmemesine ve ibadetten arzu edilen mânevî hazzın yok edilmemesine işaret etmiştir. Bu bağlamda ibadet günleri olan cumartesi günü ibadet etmeyi terk ederek, avlanma yasağını ihlâl ettikleri için Yahudilerin cezalandırılması dikkat çekicidir.34 Sevgili Peygamberimiz de Mekke ve Medine"nin dokunulmaz ve saygın bölgeler olduğunu vurgulamış ve “Şüphesiz ki İbrâhim (as) Mekke"yi haram kılmıştır. Ben de Medine"nin iki taşlığı arasını haram kıldım. Onun ağacı kesilmez, avı da avlanmaz.” 35 buyurmuştur.
Denizde yaşayan hayvanların yenmesi konusunda Kur"ân-ı Kerîm"de, “Allah, taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize verendir.” 36 ve “Sizin için de yolcular için de bir geçimlik olmak üzere deniz avı yapmak ve deniz ürünlerini yemek sizlere helâl kılındı.” 37 buyrulmaktadır. Hz. Peygamber"e deniz suyunu kullanmanın helâl olup olmadığı sorulduğunda, “Onun suyu temiz/temizleyici, ölüsü de helâldir.” 38 buyurarak suda yaşayan balık ve benzeri hayvanları avlamanın da helâl olduğunu bildirmiştir.
Avlanmanın beceri ve tecrübeyle birlikte bir nasip işi olduğu, elde edilen avın Allah"ın verdiği bir rızık olduğu unutulmamalıdır. Neticede, hem bu tecrübeyi hem de bu rızkı veren Yüce Allah"a şükredilmelidir. Nitekim Hz. Peygamber, “O (av eti), Allah"ın size yiyecek olarak verdiği bir ikramdır.” buyurmuştur.39 Fakat can taşıyan hayvanları keyif uğruna avlayıp olduğu yerde bırakmak, gereksiz yere telef etmek doğru değildir. Her yaptığından hesaba çekileceğinin bilincinde olan Müslüman, avlanma konusunda da hesabını veremeyeceği davranışlardan kaçınmalıdır. İslâm, israfın her türlüsünü yasakladığına göre, avlanırken de israfa düşmemelidir. Av ve avlanma konusunda İslâm"ın öngördüğü kurallara uymak, hem dünyamızdaki doğal dengenin korunması hem de gelecek nesillere zengin imkânlar sunulması bakımından son derece önem arz etmektedir.