Benzer bir örnek de güneş tutulması sırasında yaşanmıştır. Güneş tutulduğu bir sırada herkes şaşkınlık ve korku içinde iken Efendimiz (sav) onlara köle azat etmeyi tavsiye etmiştir.16 Hz. Peygamber"in, “Kim mümin bir köleyi azat ederse, o kölenin her organına karşılık Allah da onun bir organını cehennemden azat eder.” 17 şeklindeki müjdeleri de köle azadının artmasında etkin olmuştu elbette. Bu teşviklerin neticesinde Müslümanlar arasında daha ilk dönemden itibaren köle azadı, yaygın ibadetlerden biri hâline gelmiştir. İslâm tarihi bunun örnekleriyle doludur. Meselâ Bilâl-i Habeşî ve Âmir b. Fuheyre, Hz. Ebû Bekir"in azat ettiği yedi köleden sadece ikisidir.18
Kuşkusuz köle azadı sadece kişilerin gönüllü olup olmamalarına bırakılmış değildir. Bu görev aynı zamanda devlete de yüklenmiş ve devletin zekât gelirlerinin bir bölümü köle azadına tahsis edilmiştir.19 Bu bağlamda Resûlullah (sav), Selmân el-Fârisî"ye hürriyetini elde etmesi için nakdî yardımda bulunmuştur.20 Resûl-i Ekrem (sav), azat edilen köleleri kendi hâllerine terk etmemiş, hürriyetini elde eden kölenin tekrar köleleştirilmesini de yasaklamıştır. Bu bağlamda azat ettiği kölesini tekrar köleleştiren kişinin kıldığı namazı Allah"ın kabul etmeyeceği uyarısını yapmıştır.21 Ayrıca önceden köleyken özgürlüğüne kavuşmuş olan kimselere devlet gelirlerinden her zaman pay ayırarak geçimlerine yardımcı olmuştur. Sonraki dönemlerde de bu uygulama devam etmiştir. Hatta Muâviye zamanında bu konuda bir aksama olması üzerine Abdullah b. Ömer, huzuruna çıkarak halifeyi uyarmıştır.22
Hz. Peygamber, ikinci adımda ise bu gelenek tamamen ortadan kaldırılıncaya kadar var olanların durumunu hukukî bir statüye bağladı. O günkü şartlarda köleliğin tamamen ortadan kalkmasının uzun bir süre alacağı gerçeğine karşılık henüz hürriyetlerini elde edememiş kölelerin haklarının korunmasına yönelik tedbirler aldı. İslâm fıkhında kölelikle ilgili hükümlere esas olan bu tedbirler, o dönemde köle haklarını korumak için yapılmış hukukî düzenlemelerdir. Buna göre kölelere iyi davranmak esastır; onlara fizikî şiddet uygulamak yasaklanmıştır. Kur"ân-ı Kerîm, onlara iyilikle muamele edilmesini emretmiş,23 Hz. Peygamber de kölelere eziyet ve cefa edilmesini, sert ve kırıcı davranılmasını yasaklayarak, kölesini böyle bir muameleye maruz bırakanın kefaret olarak onu azat etmesi gerektiğini belirtmiştir.24
Peygamber Efendimiz, köleye şefkatle muamele edilmesini ısrarla tavsiye ederek kendisine, “Kölemi kaç defa affedeyim?” diye soran bir kimseye,