Hicretin altıncı senesiydi.1 Allah Resûlü (sav) bir süvari birliğini Arabistan"ın Necd bölgesi istikametine göndermişti. Birlik, o bölgede bulunan Benî Hanîfe kabilesinden, Yemâme halkının başkanı Sümâme b. Üsâl"i yakalayıp getirdi ve Mescid-i Nebevî"nin direklerinden birine bağladı. Resûlullah (sav) yanına gelerek, “İçinden ne geçiriyorsun ey Sümâme?” dedi. Sümâme, “Ey Muhammed! İçimdeki hayırdır. Eğer öldürürsen kan (intikamı) alınacak birini öldürmüş olursun. Şayet iyilikte bulunursan, (iyiliğe) şükreden birine iyilik yapmış olursun. Eğer mal istiyorsan, iste, dilediğin kadar verilsin.” karşılığını verdi. Hz. Peygamber, takip eden iki gün tekrar Sümâme"nin yanına gelerek aynı soruyu sordu ve aynı cevabı aldı. Bunun üzerine Allah Resûlü, “Sümâme"yi serbest bırakın.” buyurdu. Onu, mescidin yakınlarındaki bir hurmalığa bıraktılar. Sümâme orada yıkandı ve mescide girerek, “Şehâdet ederim ki Allah"tan başka ilâh yoktur ve yine şehâdet ederim ki Muhammed Allah"ın Elçisi"dir.” dedi ve şöyle devam etti:
“Ey Muhammed! Vallahi, yeryüzünde bana, senin yüzünden daha sevimsiz bir yüz yoktu. Fakat şimdi senin yüzün bana bütün yüzlerden daha sevimli hâle geldi. Vallahi, bana senin dininden daha sevimsiz geleni yoktu ama şimdi senin dinin bana bütün dinlerden daha sevimli oldu. Vallahi, bana senin beldenden daha sevimsiz olanı yoktu, ama şimdi senin belden bana diğer beldelerden daha sevimli hâle geldi. Ben umreye gitmek üzereyken senin atlıların beni yakaladı. (Şimdi) bu konuda bana ne dersin?” Allah Resûlü onu (Müslüman olmasından dolayı) müjdeledi ve umre yapmasına izin verdi. Sümâme, Mekke"ye gelince, müşriklerden biri ona, “Sapıttın mı yoksa?” diye sordu. O da, “Hayır. Fakat Allah"ın Resûlü Muhammed"le (sav) beraber İslâm"a girdim.” dedi ve ekledi: “Allah"a yemin olsun ki Resûlullah izin vermedikçe Yemâme"den size bir buğday tanesi bile gelmeyecek.”2
Bu olay, “Dinde zorlama yoktur.” 3 âyetinin Allah Resûlü"nün uygulamasıyla nasıl anlaşılması gerektiğini gösteren çarpıcı bir örnektir. Allah Elçisi, keşif birliğinin yakalayıp getirdiği bir kabile reisini, üç gün mescidinde gözetim altında tutarken ona İslâm"ı ve Müslümanları tanıma fırsatı vermiş, Müslüman olmasını arzu etmesine rağmen, o şartlar altında İslâm"a