davet etmeyerek sadece ne düşündüğünü öğrenmek istemiştir. Sümâme, öldürme ve serbest bırakma imkânı elinde olan Hz. Peygamber"den hayır beklediğini ifade edip üç gün boyunca aynı şeyleri söyleyince Allah Resûlü onu serbest bırakmıştır. Muhtemelen, Hz. Peygamber"in hoşgörülü tavrından ve üç gün içinde mescitte izlediği Müslümanlardan etkilenen Sümâme serbest kalır kalmaz kendi arzusuyla Müslüman olmuş ve o âna kadar işbirliği içinde olduğu Mekkeli müşriklere, sıkıntılı oldukları bir dönemde, Hz. Peygamber izin vermeden bir buğday tanesi bile göndermeyeceğini belirtmiştir. Mekkelilerin, “Sapıttın mı yoksa?” sorusuna da, “Hayır. Fakat Allah Resûlü"yle beraber İslâm"a girdim.” diyerek selâmete ve kurtuluşa eriştiğini vurgulamak istemiştir.
İman, bir gönül işidir. Bir dini benimsemek de ondan ayrılmak da insanın hür iradesine bırakılmıştır. Çünkü bu bir imtihandır. Onun için Yüce Allah, müşrik Arapların ve kitap ehlinin yanılgılarına işaret edip onları doğru yola davet etmekle beraber, insanların hür iradeleriyle benimsedikleri dinleri konusunda baskıcı ve zorlayıcı olmamıştır. Nitekim şu âyetler bu gerçeği açıkça gözler önüne sermektedir: “Dinde zorlama yoktur. Doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. Kim tâğûtu (insanları yoldan çıkaran şeyleri) tanımayıp Allah"a inanırsa asla kopmayacak sağlam bir kulpa sarılmış olur. Allah işitendir, bilendir.” 4 “De ki, hak (gerçek) Rabbinizdendir. Dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin...” 5 “Rabbin dileseydi yeryüzünde bulunanların hepsi iman ederdi. Hâl böyleyken sen iman etmeleri için insanlara baskı mı uygulayacaksın?” 6 İlk âyetin iniş sebebi olarak şu olay anlatılır: İslâm"dan önce, çocuğu yaşamayan ensar kadınları, doğacak çocuklarının yaşaması hâlinde onları Yahudiler arasında yetiştirip Yahudi yapacaklarına dair adakta bulunurlardı. İşte bu kadınlar, bu amaçla Benî Nadîr Yahudilerinin yanlarına verdikleri çocuklarını, Medine"den sürülen bu kabileyle gitmelerini önlemek için Müslüman olmaya zorlamışlardı.7 Âyetin iniş sebebi olarak nakledilen diğer bir olay da Sâlim b. Avfoğulları"ndan bir kişinin, Şam"dan gelen bir tüccarın telkiniyle Hıristiyan olan iki oğlunu, o tüccarla Şam"a gitmelerini önlemek için tekrar İslâm"a girmeye zorlaması ve Hz. Peygamber"den onları İslâm"a döndürmesini rica etmesidir.8 İniş sebebi ne olursa olsun âyet inanç konusunda baskı ve zorlamanın yeri olmadığını açıkça ifade etmektedir.
Son âyetin de işaret ettiği gibi Allah, Elçisi"ni sadece ilâhî mesajın tebliğiyle görevlendirmiş, bu görevi yaparken baskıcı9 ve zorlayıcı10 olmaması