beklentilerine değil de Allah"ın emrine teslim olmak mı? Böyle bir ikilem karşısında müminin tercihi Yaratıcı"sından yana olmalıdır: “Yoksa onlar câhiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar? Allah"a hakkıyla inanmış insanlar için, kimin hükmü Allah"ınkinden daha güzeldir?” 50
İslâm"ın bu konudaki tavrı son derece açıktır. Hayatının her ânında Rabbinin kendisine şah damarından daha yakın olduğunun51 bilincinde olan mümin, haksızlığa uğradığında hukukun eliyle en doğru ve en meşru biçimde hakkını arar. Hukukî yollardan hakkını aramaya gücünün yetmediği zamanlarda ise, güvendiği o yüce kudretin kendisine yardım ve dostluk edeceğine52 dair inancını asla yitirmez. Şu hâlde hiç kimseye hiçbir zaman zerre kadar haksızlık etmeyen,53 insanların yaptığı her şeyden haberdar olan54 ve suçlulardan intikam almayı vaad eden55 Yüce Allah varken, bir mümin için en güzel yol, güç yetiremediği zalimlerin hesabını Allah"a havale etmektir.56
Ve nihayet bu kanlı eylemin insan onuru ve haysiyetiyle de bağdaşmayacağı aşikârdır. İntikam duygusundan kaynaklanan susuzluğu kanla gidermeye çalışmak, yiğitlik ve cesaretin değil, olsa olsa zayıflık ve çaresizliğin göstergesidir. Asıl onurlu davranış, can almak değil, can bağışlamaktır.57