Bunun nedeni de müminin Allah"ı sürekli olarak yanında hissetmesi, hiçbir zaman yalnızlık duygusuna kapılmaması, kadere inanması ve böyle bir şeye kalkışmanın âhirette azaba neden olacağını bilmesidir.
Zaten intihar ilâhî kaynaklı dinler tarafından doğru bir çözüm yolu olarak da kabul görmemiştir. Bütün ilâhî dinler insanın canına kıymasının günah olduğunu bildirmiştir. İntihar tıpkı cinayet gibi bizden önceki ümmetlerde de yasaklanmış bir fiildir. Bu da onun cinayet işlemekten farklı bir şey olmadığını göstermektedir. Konuyla ilgili olarak Hz. Peygamber, bize şu ibretli olayı anlatmaktadır:
“Sizden önceki ümmetlerden birinde yaralı bir adam vardı. Yaranın acısına dayanamadığından bir bıçak alıp elini kesti. Kanaması durmadı ve sonunda öldü. Bunun üzerine Yüce Allah; "Kulum kendisi konusunda benden daha acele davran(arak canına kıy)dı. Ben de ona cenneti haram kıldım." buyurdu.” 6
İnsan, Rabbinin bahşettiği bedeninin ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdür. Allah Resûlü"nün (sav), “Bedeninin de senin üzerinde hakkı vardır.” sözü7 bedenin insan için emanet olduğu gerçeğine işaret eder. Bu nedenle İslâm, bırakın insanın kendi hayatına son vermesini, herhangi bir organına zarar vermesini bile yasaklamıştır.
Hz. Peygamber Medine"ye hicret edince Tufeyl b. Amr da onun yanına hicret eder. Tufeyl"le birlikte kavminden bir zât da hicrete katılır; fakat Medine"de sıkılır. Bir süre sonra o kişi hastalanır, oklarıyla parmak eklemlerini keser ve kanı durmaz ve sonunda ölür.
Daha sonra Tufeyl b. Amr onu rüyasında güzel bir şekilde görür, fakat adamın elleri bir şeyle kaplıdır. Tufeyl ona, “Rabbin sana ne yaptı?” diye sorar. O da, “Peygamberi"nin (sav) yanına hicret ettiğim için beni affetti.” diye cevap verir. Tufeyl, ellerinin durumunu sorunca da, kendisine, “Senin bozduğun bir organını biz düzeltmeyeceğiz.” denildiğini belirtir. Tufeyl rüyasını Hz. Peygamber"e anlattığında ise Peygamberimiz, “Allah"ım, onun ellerini bağışla.” diye dua eder.8
Hayber Savaşı"nda Kuzmân"ın kendini öldürmesiyle bu olayda anlatılan zâtın ölmesi arasında fark vardır. Kuzmân yarasının acısına dayanamayarak kılıcını göğsüne saplamak suretiyle dönüşü olmayacak bir şekilde ölümü seçmiştir. Tufeyl"in anlattığı bu kişi ise muhtemelen ellerinde bulunan kangren benzeri bir rahatsızlığın vücuduna yayılmasını engellemek, acıyı sonlandıracak şekilde kendisini tedavi etmek amacıyla parmaklarını kesmiştir. Sonuç olarak ikisi de ölmesine rağmen, niyetleri