Kişinin ölümle sonuçlanacağını bildiği hâlde kendi hür iradesiyle, bilinçli bir şekilde ölümü tercih etmesi ve hayatına son vermesi anlamına gelen intihar, her şeyden evvel Allah"ın kendisine verdiği canı almak demektir. İntihar, insanın hayatında kötü bir son olup cehenneme götüren büyük günahlardandır. İnsan, kendi canı da olsa neticede Allah"ın verdiği bu emanete hıyanet etmemelidir.
İslâm, insanı şerefli bir varlık olarak tanımlar. O, hem bedenen hem de ruhen diğer canlılardan daha üstün yaratılmıştır. Ayrıca Kur"ân-ı Kerîm"de insan hayatının dokunulmaz olduğu belirtilmiş3 ve kasten bir cana kıymanın bütün insanları öldürmek gibi olduğu ifade edilmiştir.4 Henüz ana rahminde iken, “yaşama hakkı” yani dokunulmazlık kazanan insanoğluna karşı işlenebilen en büyük suçlardan biri onun hayatına son vermektir. Zira İslâm"ın gaye edindiği temel ilkelerden biri de canın korunmasıdır ve dinimiz bunu güvence altına almak için birçok ahlâkî ve hukukî hükümler getirmiştir. Ayrıca Allah, hayatı verenin de alacak olanın da sadece kendisi olduğunu açıkça ifade etmiştir.5 Bedende emanet olarak duran ruhu alma yetkisi sadece O"na aittir. Dolayısıyla kişinin kendi hayatına son verme yetkisi ve hakkı bulunmamaktadır.
İnsanları hayatlarına son vermeye sürükleyen pek çok neden vardır. İntiharı tetikleyen unsurların en başta gelenlerini, psikolojik ve fiziksel rahatsızlık ve hastalıklar, ailede iletişimsizlik, geçimsizlik, şiddet ve baskı, geçim zorluğu, alkol ve kumar, sosyal baskı ve toplumda küçük düşme gibi çeşitli sebepler oluşturmaktadır. İntiharı tetikleyen bu faktörler, kişinin ailesi ve çevresi tarafından dışlanması sonucu kendini yalnız hissetmesi, hayatın onun için anlamsızlaşması, mutsuzluğu ile birleşince intihara sebep olabilmektedir. Aynı şekilde bazı insanlarda görülen hazcılık, sınırsız özgürlük ve kuralsızlık da intihara sevk eden etkenlerdendir. Toplumda meydana gelen ekonomik ve sosyal dengesizlikler ve mânevî değerlerin zaafa uğraması da kendine sağlam dayanak bulamayan kişilerin, ne yazık ki intiharı bir çare olarak görmesine neden olabilmektedir.
Büyük sıkıntılar ve psikolojik hastalıklar neticesinde ortaya çıkan akıl ve bilinç kaybı sonucu kişinin kendini öldürmesi ise intihar olarak değerlendirilmemelidir. Çünkü bu kişilerin akılları başlarında değildir ve şuurlu hareket edememektedirler.
Uzmanlarca daha birçok sebebi sıralanan intihar, olgun imana sahip, dinî inançları kuvvetli Müslümanlarda çok nadir olarak görülmektedir.