Hadislerle İslâm Cilt 5 Sayfa 519

Genç bir adam Hz. Peygamber"e (sav) gelerek, “Ey Allah"ın Resûlü! Zina etmem için bana izin ver!” dedi. Orada bulunan sahâbîler hemen ona dönerek, “Sus, sus!” diyerek konuşmasını engellemeye çalıştılar. Allah Resûlü, gence, “Yaklaş!” dedi. Genç de Resûlullah"a yaklaştı ve yanına oturdu. Aralarında şöyle bir söyleşi geçti:

Annenle zina edilmesini ister misin?

—Vallahi hayır! Canım sana feda olsun ki hayır, istemem.

Diğer insanlar da anneleriyle zina edilmesini istemez. Kızınla zina edilmesini ister misin?

—Vallahi hayır, yâ Resûlallah! Canım sana feda olsun ki hayır, istemem.

Diğer insanlar da kızlarıyla zina edilmesini istemez. Kız kardeşinle zina edilmesini ister misin?”

—Vallahi hayır! Canım sana feda olsun ki hayır, istemem.

Diğer insanlar da kız kardeşleriyle zina edilmesini istemez. Halanla zina edilmesini ister misin?”

—Vallahi hayır! Canım sana feda olsun ki hayır, istemem.

Diğer insanlar da halalarıyla zina edilmesini istemez. Teyzenle zina edilmesini ister misin?”

—Vallahi hayır! Canım sana feda olsun ki hayır, istemem.

Diğer insanlar da teyzeleriyle zina edilmesini istemez.

Bu konuşmanın ardından Allah Resûlü, elini gencin başına koydu ve “Allah"ım, onun günahlarını bağışla, kalbini kötülüklerden temizle ve ırzını/iffetini koru!” diye dua etti.

Bu hadiseyi anlatan râvi şöyle demiştir: “Bundan sonra o genç, bir daha böyle bir şeye yönelmedi.”1

Genç, şehevî arzularının yoğun baskısı altında kalarak Allah Resûlü" nden gayri meşru ilişki için izin istemişti. Onun hissiyatını anlayan Efendimiz onu kınamadan, kırmadan yanına oturtmuş ve ona bazı sorular sorarak, kendi yakınlarına yapılmasını istemediği bir fiili, başkalarına yapmasının ne kadar yanlış olacağını kavratmıştı. Kime, nasıl davranacağını gayet iyi bilen Hz. Peygamber, insanların en çok etkilendiği yakın ilgi ve söyleşi sayesinde o genç ile güzel bir iletişim kurmuş ve onun, büyük günahlardan birisini işlemesine engel olmuştu.

    

Dipnotlar

1 HM22564 İbn Hanbel, V, 257.

حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ حَدَّثَنَا حَرِيزٌ حَدَّثَنَا سُلَيْمُ بْنُ عَامِرٍ عَنْ أَبِي أُمَامَةَ قَالَ إِنَّ فَتًى شَابًّا أَتَى النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ ائْذَنْ لِي بِالزِّنَا فَأَقْبَلَ الْقَوْمُ عَلَيْهِ فَزَجَرُوهُ قَالُوا مَهْ مَهْ فَقَالَ ادْنُهْ فَدَنَا مِنْهُ قَرِيبًا قَالَ فَجَلَسَ قَالَ أَتُحِبُّهُ لِأُمِّكَ قَالَ لَا وَاللَّهِ جَعَلَنِي اللَّهُ فِدَاءَكَ قَالَ وَلَا النَّاسُ يُحِبُّونَهُ لِأُمَّهَاتِهِمْ قَالَ أَفَتُحِبُّهُ لِابْنَتِكَ قَالَ لَا وَاللَّهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ جَعَلَنِي اللَّهُ فِدَاءَكَ قَالَ وَلَا النَّاسُ يُحِبُّونَهُ لِبَنَاتِهِمْ قَالَ أَفَتُحِبُّهُ لِأُخْتِكَ قَالَ لَا وَاللَّهِ جَعَلَنِي اللَّهُ فِدَاءَكَ قَالَ وَلَا النَّاسُ يُحِبُّونَهُ لِأَخَوَاتِهِمْ قَالَ أَفَتُحِبُّهُ لِعَمَّتِكَ قَالَ لَا وَاللَّهِ جَعَلَنِي اللَّهُ فِدَاءَكَ قَالَ وَلَا النَّاسُ يُحِبُّونَهُ لِعَمَّاتِهِمْ قَالَ أَفَتُحِبُّهُ لِخَالَتِكَ قَالَ لَا وَاللَّهِ جَعَلَنِي اللَّهُ فِدَاءَكَ قَالَ وَلَا النَّاسُ يُحِبُّونَهُ لِخَالَاتِهِمْ قَالَ فَوَضَعَ يَدَهُ عَلَيْهِ وَقَالَ اللَّهُمَّ اغْفِرْ ذَنْبَهُ وَطَهِّرْ قَلْبَهُ وَحَصِّنْ فَرْجَهُ فَلَمْ يَكُنْ بَعْدُ ذَلِكَ الْفَتَى يَلْتَفِتُ إِلَى شَيْءٍ