Peygamber Efendimiz, bir başka hadisinde “Zinakâr, zina ederken mümin olarak zina etmez...” 2 buyurmuştur. Zinanın, hadiste doğrudan imanla ilişkilendirilmesi kuşkusuz bu çirkin fiilin ne kadar büyük bir günah olduğunu göstermektedir. Zaten meşru evlilik bağı olmayan erkek ve kadın arasındaki cinsel ilişki anlamına gelen zina, öteden beri insan aklının, ahlâk ve hukuk sistemlerinin ve diğer semavî dinlerin yanlış, ayıp ve kötü gördüğü bir fiildir. Çünkü zina, neslin bozulması ve nesebin karışmasının yanı sıra evlendiği takdirde pek çok hakka sahip olabilecek kadınların haksızlığa uğramasına da neden olmaktadır.
Zinadan uzak durmayı samimi müminlerin vasıfları arasında zikreden Yüce Allah, zina ve benzeri büyük günahları işleyip tevbe etmeyenleri ağır bir azapla tehdit etmiştir.3 Hz. Peygamber de bu ahlâksız eylemin hem günahı hem de sonuçları bakımından ne derece ciddi olduğunu çeşitli vesilelerle dile getirmiştir. Bir gün Abdullah b. Mes"ûd, Hz. Peygamber"e şöyle bir soru yöneltti: “Yâ Resûlallah, en büyük günah nedir?” Resûlullah, “Seni yaratan Allah"a ortak koşman.” dedi. İbn Mes"ûd, “Sonra hangisi?” diye sordu. Resûlullah, “Yemeğine ortak olmasından korkarak çocuğunu öldürmen.” cevabını verdi. İbn Mes"ûd, “Sonra hangisi?” diye yeniden sordu. Resûlullah bu kez, “Komşunun hanımı ile gayri meşru ilişkiye girmen.” 4 diye cevapladı.
Hz. Peygamber bu hadisiyle gayri meşru ilişkinin ne kadar çirkin bir fiil ve büyük bir günah olduğunu ortaya koyarken, söz konusu fiilin komşuyla yapılmasının ise daha büyük bir azaba neden olacağını anlatmaktadır. Çünkü böyle çirkin bir fiilin komşuyla yapılması toplumdaki güveni ve İslâm"ın çok önem verdiği komşuluk ilişkilerini tahrip etmesi açısından yabancı biriyle yapılandan daha ağır sonuçlar doğuracaktır. Benzer şekilde cinsel duyguları zayıflayan ve toplumda saygın bir yere sahip olması beklenen ihtiyarların gayri meşru ilişkiye tevessül etmesi de bekârlarınkinden daha ağır görülmüş ve Hz. Peygamber, Allah"ın kıyamet gününde zinakâr ihtiyarın yüzüne bile bakmayacağını bildirmiştir.5
Resûlullah İslâm"a yeni giren erkek ve kadınlardan biat yani bağlılık yemini alırken, içtimaî ve siyasî prensipler yanında, zinadan uzak durma şartını da zikretmiştir.6 Toplumda zinanın yaygınlaşmasını kıyamet alâmetleri arasında sayan Allah Resûlü,7 “...Ey Muhammed ümmeti! Allah"a yemin ederim ki erkek veya kadın kulunun zina etmesine Allah kadar gazaplanan kimse yoktur...” buyurmuştur.8