bedenin cehennemde yanmaya lâyık olduğunu söylemiş,26 haram yoldan elde edilen şeylerin tasadduk edilmesiyle sevap kazanılamayacağını haber vermiştir.27
Haram kazançla yapılan ibadetleri Yüce Allah"ın kesinlikle kabul etmeyeceğini anlatan Sevgili Peygamberimiz, bununla ilgili olarak uzun bir yolculuğa çıkmış, saçı başı dağılmış, toz içinde kalmış bir adamı örnek göstermiştir. Bu adam ellerini semaya kaldırmış, "Yâ Rabbi, yâ Rabbi!" diye yalvarmaktadır. Oysa yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, beslendiği gıda haramdır! Onun bu hâldeki duası nasıl kabul edilebilir ki?28 Bu yüzden, duası makbul bir kişi olmak isteyen Sa"d b. Ebû Vakkâs"a Resûlullah"ın (sav), “Yediklerinin helâl olmasına dikkat et ki duaların kabul olsun.” tavsiyesinde bulunduğu nakledilmektedir.29
İnsanın yemesi, içmesi, giysisi, hülâsa her şeyinin helâl olmasını şart koşan İslâm, zaruret hâllerinde ise kişinin ölmeyecek kadar haram yemesine ruhsat tanımıştır. Örneğin, ölmüş bir hayvan etinden başka herhangi bir yiyeceği olmayan birisi, kendisini yaşatacak kadar o hayvanın etinden yiyebilir. Nitekim Kur"an"da, “Allah, size ölüyü (leş), kanı, domuz etini ve Allah"tan başkası adına kesileni haram kıldı. Her kim bunlardan yemeye mecbur kalırsa taşkınlık yapmadan, haddi aşmadan bir miktar yemesinde günah yoktur. Şüphe yok ki Allah çokça bağışlayan ve çokça esirgeyendir.” buyrularak30 zaruretlerin haramları mubah kılacağı belirtilmiştir.
Müslümanlar, harama düşmemek için son derece dikkatli davranmalı hatta haram mı yoksa helâl mi olduğu belli olmayan şüpheli şeylerden bile kaçınmalıdırlar. Zira, “Seni şüphelendiren şeyleri bırak, şüphelendirmeyenlere bak!” 31 sözü her zaman akılda tutulması gereken nebevî bir düsturdur. Böylece onlar kendilerine korunaklı bir yer edinecek, haramdan uzak yaşama imkânına kavuşacaklardır. Resûlullah"ın benzetmesiyle, “Sürüsünü koruluğun etrafında otlatan bir çobanın koyunlarını oraya kaçırması nasıl muhtemelse, şüphelere dalan bir kimsenin de harama düşmesi aynı şekilde muhtemeldir.” 32
Şüpheli şeylerden kaçınmak oldukça önemlidir, ancak bazı insanlar boş yere şüpheye düşerek helâl rızıkları da hemen terk etme eğilimine girebilmektedir. Nitekim, “Ey Allah"ın Resûlü! Yeni Müslüman olan kimseler kesilmiş et getiriyorlar. Ancak bu hayvanlar kesilirken besmele çekilip çekilmediğini bilmiyoruz.” diyen sahâbîlere Hz. Peygamber, “Siz, "Bismillâh" deyin ve yiyin.” buyurarak33 bunun, peşine düşülmesi gereken bir şüphe olmadığına işaret etmiştir.