olduğunu göstermektedir. İnananlar açısından meseleye bakıldığında ise hiçbir peygamber arasında ayrım yapılmaması önem kazanır. Nitekim Peygamber Efendimiz hadiste, âhirette diriltilecek ilk kişi kendisi olacağı hâlde, Hz. Musa"nın (as) kendisinden önce diriltilebileceğini söyleyerek fazilet bakımından kimin daha üstün olduğunu Allah"tan başka kimsenin bilemeyeceğini vurgulamıştır.
Hidayet yolunun rehberleri olan bütün peygamberler, silsile hâlinde —aynı inanç esasları üzerinde aynı kalarak— insanlığın kaydettiği gelişmeye denk düşecek bir tekâmül seyri oluşturmuşlardır. Bu tekâmül, Kur"an"da “Hâtemü"n-Nebiyyîn” (Peygamberlerin Sonuncusu)7 olarak bildirilen Hz. Muhammed"de (sav) kemalini bulmuştur. Nitekim Peygamber Efendimiz, “...Peygamberler anneleri ayrı, babaları bir kardeşlerdir, dinleri de birdir.” 8 buyurarak bunu ifade etmiştir.
Geçmiş ümmet ve milletlere gönderilen peygamberlerin kıssaları, Kur"ân-ı Kerîm"in en önemli konularından biridir. Kur"an"ın muhtevasının neredeyse üçte birini, peygamber kıssaları teşkil eder. Kur"ân-ı Kerîm"deki peygamber kıssaları, geçmiş kavimlerin yaşadığı ibretli hadiseler vasıtasıyla, insanların kötü davranışlardan ve sapıklıktan kurtulup Cenâb-ı Hakk"a kulluğa teşvikini sağlama gibi bir hikmetin eseridir. Böylece Kur"an, hatalı davranışlar ile onların karşısındaki doğru tavırları somutlaştırır. Bu ise benzer hatalardan sakındırmak için ders ve ibret vermenin yanı sıra, doğru yola ulaştırıcı davranışları teşvik etmek başta olmak üzere, pek çok amaca hizmet etmektedir. Yine bu kıssalarda, tevhid akidesinin kalplerde güçlenmesi için peygamberlerin tebliğleri ve bu peygamberlere kendi ümmet ve kavimlerinin gösterdiği tavırlar da ele alınmıştır. Böylece peygamberlerin karşılaştıkları zorluk ve imtihanlardan vahye muhatap olanların ders almaları, sabırlı olmaları ve nimetlere şükretmeyi öğrenmeleri istenmektedir.
Resûl-i Ekrem"in hadislerinde, Hz. İbrâhim, Hz. Musa, Hz. İsa gibi, kendilerine kitap verilmiş peygamberler dışında, Kur"an"daki diğer peygamberlerin kıssalarına ait pek fazla detay bulunmaz. Bununla birlikte bütün peygamberler olmasa da bazı peygamberlerle alâkalı bir kısım bilgi, hikâye ve kıssalar, Kutlu Nebî"nin sözlerinde yer alır. Hz. Muhammed (sav)zaman zaman geçmiş peygamberlerin kıssalarını anlatmıştır. Aslında câhiliye döneminde Araplar arasında kıssa/hikâye meclisleri kurulur, panayırlarda hikâyeciler itibar görürdü. Ne var ki eğlenmek amacıyla câhiliyede anlatılan hikâyeler, daha çok kahramanlık maceralarından ibaretti.