Kavmi ise “...Ey Şuayb! Babalarımızın taptığını yahut mallarımız hakkında dilediğimizi yapmayı terk etmemizi sana namazın mı emrediyor? Oysa sen gerçekten yumuşak huylu ve aklı başında bir adamsın.” diye cevap veriyorlardı.66
Onlara şunları söylemişti Hz. Şuayb: “...Ey kavmim! Söyleyin bakayım, ya ben Rabbimden gelen açık bir delil üzere isem ve katından bana güzel bir rızık vermişse!.. Ben size yasakladığımı kendim yapmak istemiyorum. Ben sadece gücüm yettiğince düzeltmek istiyorum. Başarım ancak Allah"ın yardımı iledir. Ben sadece O"na tevekkül ettim ve sadece O"na yöneliyorum. Ey kavmim! Bana karşı olan düşmanlığınız, Nuh kavminin veya Hud kavminin yahut Salih kavminin başına gelenin benzeri gibi bir felâketi sakın sizin de başınıza getirmesin. (Unutmayın ki) Lût kavmi(nin yaşadığı bölge) sizden uzak değildir. Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O"na tevbe edin. Şüphesiz Rabbim çok merhametlidir, çok sevendir.” 67
Ama halkının inadı sürmekteydi: “...Ey Şuayb! Dediklerinin çoğunu anlamıyoruz. Hem biz seni aramızda zayıf görüyoruz. Eğer kabilen olmasaydı seni taşa tutardık. Zaten sen bizce itibarlı biri değilsin.” 68
Sonunda yeşillikler içinde bir vadide yaşayan ama çevrelerindeki nimetlerin farkında olmayan bu ahaliye azabın ne denli yakın olduğunu söylemekten başka çare kalmamıştı: “...Ey kavmim! Benim kabilem sizce Allah"tan daha itibarlı mı ki O"na sırt çevirdiniz. Şüphesiz Rabbim sizin yaptıklarınızı kuşatmıştır. Ey kavmim! Elinizden geleni yapın. Şüphesiz ben de (elimden geleni) yapacağım. Rezil edici azabın kime geleceğini ve kimin yalancı olduğunu yakında bileceksiniz. Gözleyin. Şüphesiz ben de sizinle beraber gözlüyorum.” 69
Derken, onları bir sabah vakti korkunç bir sarsıntı yakaladı. Oldukları yere dizüstü çöktüler ve bir daha ayağa kalkamadılar. Öyle ki Hz. Şuayb"ın halkı sanki orada hiç yaşamamış gibi oldu.70 Yalnız Şuayb (as) ve ona iman edenler kurtuldu. Böylece Semûd halkının Allah"ın rahmetinden uzaklaşıp helâk olduğu gibi Medyen halkı da helâk olmuş oldu.71 Eğer iman etseler ve Allah"a karşı gelmekten sakınsalardı elbette onların üstüne gökten ve yerden nice nimetler verilirdi. Fakat onlar yalanladılar, Allah da işledikleri günahlarından dolayı onları helâk etti.72
Peygamber Efendimizin ashâbına bahsettiği peygamberlerden biri de Eyyub (as) idi. Kur"an"da, “sabırlı bir kul” 73 diye nitelenerek bu yönü öne çıkarılan Eyyub Peygamber"in, Allah Teâlâ tarafından kendisine gönderilen nimetler karşısındaki tavrı da vurgulanmıştı. Zira bir keresinde Hz. Eyyub banyo yaptığı sırada üzerine üşüşen, o dönemde çok değerli olan,