altın sarısı çekirgeleri elbisesini açarak toplamaya çalışmıştı. Onun bu davranışı karşısında Cenâb-ı Hak, “Ey Eyyub! Ben sana şu gördüğün şeylerden daha fazlasını vermedim mi?” diye seslenmiş, O da, “Evet yâ Rabbi (verdin), ancak senin bereketinle verdiğin diğer nimetlerden müstağni kalamazdım.” cevabını vermişti.74
Şüphesiz burada Hz. Eyyub"un, her türlü nimetin Allah Teâlâ"dan geldiğini peşinen kabul etmesine ve reddetme yoluna gitmemesine işaret ediliyordu. Fakat Eyyub (as) denilince akla ilk gelen onun sabrı idi. Nitekim Hz. Eyyub yakalandığı hastalıktan on sekiz yıl gibi uzun bir süre kurtulamamıştı.75 Sonunda bu hastalığa dayanamamış ve Allah Teâlâ"ya, “...Şüphesiz ki ben bir derde müptelâ oldum, sen ise merhametlilerin en merhametlisisin.” diyerek kendisini bu hastalıktan kurtarması için niyaz etmişti. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak da kullarına bir ibret olması için onun duasını kabul etmiş, hastalığını iyileştirmiş, kendisinde dert ve keder olarak ne varsa gidermişti.76
Resûlullah"ın bahsettiği peygamberler arasında Kur"an"da iyi kimseler olarak tanıtılan77 İlyas, Elyesa" ve Zülkifl (as) de yer alıyordu. İlyas (as) kavmine, “...(Allah"a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız? Yaratanların en iyisi olan, sizin de Rabbiniz, sizden önce gelen atalarınızın da Rabbi olan Allah"ı bırakıp da Ba"l ismindeki puta mı tapıyorsunuz?” 78 demişti. Onlar ise Hz. İlyas"ı yalanlamışlar, bu sebeple cehennemlik olmuşlardı.79
Peygamber Efendimizin ayrıntılı bir şekilde hikâyesinden bahsettiği peygamberlerden birisi ise Hz. Yunus"tu. Peygamberimiz, peygamberler arasında fazilet bakımından bir ayrım gözetilmemesi gerektiğini anlatırken Hz. Yunus"u örnek gösteriyordu: “Ben kimse için Yunus b. Mettâ"dan daha faziletlidir diyemem!” 80 “Sizden hiçbiriniz benim, Yunus"tan daha hayırlı olduğumu söylemesin!” 81 buyurmak suretiyle bir yandan Yunus Peygamber"in salih bir kul ve peygamber olduğunu ifade ediyor, diğer yandan da kendisi de dâhil olmak üzere peygamberler arasında üstünlük olmadığını ümmetine tembihliyordu. Zira Yunus Peygamber ile alâkalı benzer ifadeler, farklı vesilelerle Resûl-i Ekrem"in başka hadislerinde de yer alıyordu.82 Bu ise aynı zamanda Hz. Peygamber"in hayatında ve zihninde Hz. Yunus"un önemli bir yer işgal ettiğini gösteriyordu.
Kur"an"da, “ balık sahibi” anlamına gelen“zü"n-nûn” 83 ve “sâhibü"l-hût” 84 diye adlandırılan Yunus (as), peygamber olarak gönderilmiş olduğu kavminin ona inanmaması üzerine öfkelenerek halkından ayrılıp