Hadislerle İslâm Cilt 6 Sayfa 149

Firavun (II. Ramses), hayatı boyunca unutamayacağı bir sahneyi yaşıyordu. Korkunç bir yangındı. Beytü"l-Makdis"ten çıkan alevler Mısır"a kadar ulaşmıştı. İşte şimdi de Mısır"ı yakıp kavuruyordu. Canlarını kurtarmak için oraya buraya kaçışan Mısırlıların çabaları boşa gidiyor, teker teker alevlerin pençesine düşüyorlardı. Fakat ilginçtir ki Mısırlılara acımayan ateş, İsrâiloğulları"na dokunmuyordu. Bir bir kül olan evlerden sonra ateş, saraya yöneldi. Çemberin iyice daraldığını gören Firavun, kurtuluşunun olmadığını biliyordu. İşte bir alev topu ağzını açmış kendisine doğru geliyordu! Kaderine razı bir kurban gibi gözlerini kapadı. Korkunç sıcaklığı yüzünde hissettiği anda uyandı.

Firavun, müneccimlerini çağırdı ve onlara rüyasını anlattı, yorumlamalarını istedi. Onların yaptığı yorumlar da rüyası kadar can sıkıcıydı: “Şu anda hâkimiyetiniz altında yaşamakta olan İsrâiloğulları"nın geldiği yerden yani Beytü"l-Makdis taraflarından bir adam çıkacak ve bu adam, Mısır"ın helâkine sebep olacak!”

Hemen bir çözüm bulmak gerekiyordu. Yapılan teklifler arasında birisi ne kadar korkunç ve gaddarca olsa da Firavun"un aklına yatmıştı. Teklifi dikkatle dinleyen Firavun hemen emir verdi: İsrâiloğulları"nın yeni doğan kız çocukları bırakılacak ama erkek çocukları öldürülecekti. Dışarıda zor şartlar altında çalışan köleler evlerin içindeki basit işlerle görevlendirilecek, en kötü, en pis, en alçaltıcı işler köleler yerine İsrâiloğulları"na yaptırılacaktı.1

Nil"in hayat verdiği bu topraklarda; kendine has bir din ve sanat anlayışı geliştiren medeniyetler ülkesi Mısır"da idarî, askerî, ekonomik, adlî, dinî bütün düzen, hanedandan hanedana el değiştiren ve babadan oğula geçen saltanat sistemi içinde binlerce yıldan beri hep firavunlar tarafından muhafaza edilmişti. Sosyal ve bireysel açıdan toplum üzerinde o kadar etkin bir mevkileri vardı ki Mısırlıya göre, hayatın devamını bir bakıma firavunlar sağlardı. Mısır"da, dinî hayatın merkezinde de firavunlar bulunurdu.2

Firavunlar, bu düzenin tesisinde ve yürütülmesinde şüphesiz bazı insanlardan da yardım alıyordu. Bir firavunun etrafında, kendisine yakın addettiği yüksek rütbeli saray görevlileri mutlaka bulunurdu.

    

Dipnotlar

1 TT19/516 Taberî, Câmiu’l-beyân, XIX, 516.

يقول تعالى ذكره: إن فرعون تجبر في أرض مصر وتكبر، وعلا أهلها وقهرهم، حتى أقرّوا له بالعُبُودَةِ. كما حدثنا محمد بن هارون، قال: ثنا عمرو بن حماد، قال: ثنا أسباط، عن السدي(إنَّ فِرْعَوْنَ عَلا فِي الأرْضِ) يقول: تجبر في الأرض. حدثنا بشر، قال: ثنا يزيد، قال: ثنا سعيد، عن قَتادة(إنَّ فِرْعَوْنَ عَلا فِي الأرْضِ) أي: بغى في الأرض. وقوله:( وَجَعَلَ أَهْلَهَا شِيَعًا ) يعني بالشيع: الفِرَق، يقول: وجعل أهلَها فرقًا متفرّقين. كماحدثنا بشر، قال: ثنا يزيد، قال: ثنا سعيد، عن قَتادة(وَجَعَل أَهْلَهَا شِيَعًا): أي فرقًا يذبح طائفة منهم، ويستحيي طائفة، ويعذب طائفة، ويستعبد طائفة، قال الله عز وجل:( يُذَبِّحُ أَبْنَاءَهُمْ وَيَسْتَحْيِي نِسَاءَهُمْ إِنَّهُ كَانَ مِنَ الْمُفْسِدِينَ ). حدثني موسى بن هارون، قال: ثنا عمرو، قال: ثنا أسباط، عن السدي، قال: كان من شأن فرعون أنه رأى رؤيا في منامه، أن نارا أقبلت من بيت المقدس حتى اشتملت على بيوت مصر، فأحرقت القبط، وتركت بني إسرائيل، وأحرقت بيوت مصر، فدعا السحرة والكهنة والقافة والحازة (1) فسألهم عن رؤياه، فقالوا له: يخرج من هذا البلد الذي جاء بنو إسرائيل منه، يعنون بيت المقدس، رجل يكون على وجهه هلاك مصر، فأمر ببني إسرائيل أن لا يولد لهم غلام إلا ذبحوه، ولا تولد لهم جارية إلا تركت، وقال للقبط: انظروا مملوكيكم الذين يعملون خارجا، فأدخلوهم، واجعلوا بني إسرائيل يلون تلك الأعمال القذرة، فجعل بني إسرائيل في أعمال غلمانهم، وأدخلوا غلمانهم، فذلك حين يقول:( إِنَّ فِرْعَوْنَ عَلا فِي الأرْضِ وَجَعَلَ أَهْلَهَا شِيَعًا ) يعني بني إسرائيل، حين جعلهم في الأعمال القذرة. حدثني محمد بن عمرو، قال: ثنا أبو عاصم، قال: ثنا عيسى; وحدثني الحارث، قال: ثنا الحسن، قال: ثنا ورقاء جميعا، عن ابن أبي نجيح، عن مجاهد

2 “Firavun”, DİA, XIII, 119.