Hadislerle İslâm Cilt 6 Sayfa 156

ortadan kaldırılması için dua etmesini isterler. Eğer bu azap biterse hidayete ereceklerini söyler, İsrâiloğulları"nı serbest bırakacaklarını vaad ederler. Ancak Musa"nın duası doğrultusunda azap kaldırılınca yine sözlerinden döner, yeminlerini bozarlar.48

Bu inkâr, kibir ve inat, Hz. Musa ve ona inananlara zulüm ve işkence şeklinde yansıyordu. Ancak Allah Teâlâ, imanlarının olgunlaşması için onlara evler yaparak buralarda ibadet etmelerini emrediyor ve inananları cennetle müjdeliyordu.49 Sabır ve ibadet... Allah, çeşitli zorluklara veya imanlarından dolayı işkenceye maruz kalan taraftarlarına hep bu öğüdü vermişti: “Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah"tan yardım dileyin. Şüphe yok ki Allah, sabredenlerle beraberdir.” 50 İşte şimdi bu emrin muhatabı, Musa ve taraftarlarıydı. Hz. Peygamber"in de bir hadislerinde namaza devam etmeyenlerin kıyamet gününde Kârûn, Firavun, Hâmân ve azılı bir müşrik olan Übey b. Halef"le birlikte olacağını zikretmesi51 oldukça manidardır.

Sonunda Hz. Musa ve ona inananların beklediği müjde gelir. Allah, elçisine seslenmektedir: “Kullarımı geceleyin yola çıkar. Yakalanmaktan korkmaksızın, endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç!” 52 “... Muhakkak ki takip edileceksiniz.” 53

Hz. Musa ve İsrâiloğulları"nın geceleyin yola çıktığını duyan Firavun, kendine isyan eden bu insanları toptan yok edebilmek amacıyla güneş doğarken peşlerine düşer. Hızla yol alan Firavun ordusu çok geçmeden kafileye yetişir. Aralarındaki mesafe hızla kapanmaktadır. Önlerine çıkan deniz de İsrâiloğulları"nı oldukça endişelendirmiştir. Tam, “Eyvah yakalandık!” diye düşündükleri anda Hz. Musa, “Rabbim benimle beraberdir.” diye imanını ve tevekkülünü tekrar dile getirir. İşte tam bu sırada Allah Teâlâ, elçisine kurtuluş çaresini gösterir, “Asân ile denize vur!” 54

Suyun tam ortasında Allah"ın vaad ettiği gibi kuru bir yol ortaya çıkar. Musa ve taraftarları bu kurtuluş yoluna girerler. Firavun ve ordusu da onları izler. Son İsrâiloğlu karşı kıyıya, toprağa ayak bastığında, son Firavun askeri de denizin ortasındaki bu mucize yola girmiş durumdadır. İşte tam bu anda Allah"ın emriyle deniz eski hâline döner ve dalgalar, Firavun ve askerlerinin başı üzerinden tekrar birbirine kavuşur.55

Musa ve inananları, kurtuluş sevincini yaşarken her tarafını saran suya karşı son mücadelesini vermekte olan Firavun, birdenbire kendisini bir iç hesaplaşmanın içinde bulur. Kendini kınayıp durmaktadır.56

    

Dipnotlar

48 A’râf, 7/130-135.

وَلَقَدْ اَخَذْنَٓا اٰلَ فِرْعَوْنَ بِالسِّن۪ينَ وَنَقْصٍ مِنَ الثَّمَرَاتِ لَعَلَّهُمْ يَذَّكَّرُونَ ﴿130﴾ فَاِذَا جَٓاءَتْهُمُ الْحَسَنَةُ قَالُوا لَنَا هٰذِه۪ۚ وَاِنْ تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ يَطَّيَّرُوا بِمُوسٰى وَمَنْ مَعَهُۜ اَلَٓا اِنَّمَا طَٓائِرُهُمْ عِنْدَ اللّٰهِ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ ﴿131﴾ وَقَالُوا مَهْمَا تَأْتِنَا بِه۪ مِنْ اٰيَةٍ لِتَسْحَرَنَا بِهَاۙ فَمَا نَحْنُ لَكَ بِمُؤْمِن۪ينَ ﴿132﴾ فَاَرْسَلْنَا عَلَيْهِمُ الطُّوفَانَ وَالْجَرَادَ وَالْقُمَّلَ وَالضَّفَادِعَ وَالدَّمَ اٰيَاتٍ مُفَصَّلَاتٍ فَاسْتَكْبَرُوا وَكَانُوا قَوْمًا مُجْرِم۪ينَ ﴿133﴾ وَلَمَّا وَقَعَ عَلَيْهِمُ الرِّجْزُ قَالُوا يَا مُوسَى ادْعُ لَنَا رَبَّكَ بِمَا عَهِدَ عِنْدَكَۚ لَئِنْ كَشَفْتَ عَنَّا الرِّجْزَ لَنُؤْمِنَنَّ لَكَ وَلَنُرْسِلَنَّ مَعَكَ بَن۪ٓي اِسْرَٓاء۪يلَۚ ﴿134﴾ فَلَمَّا كَشَفْنَا عَنْهُمُ الرِّجْزَ اِلٰٓى اَجَلٍ هُمْ بَالِغُوهُ اِذَا هُمْ يَنْكُثُونَ ﴿135﴾

49 Yûnus, 10/87.

وَاَوْحَيْنَٓا اِلٰى مُوسٰى وَاَخ۪يهِ اَنْ تَبَوَّاٰ لِقَوْمِكُمَا بِمِصْرَ بُيُوتًا وَاجْعَلُوا بُيُوتَكُمْ قِبْلَةً وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَۜ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِن۪ينَ ﴿87﴾

50 Bakara, 2/153.

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَع۪ينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلٰوةِۜ اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِر۪ينَ ﴿153﴾

51 HM6576 İbn Hanbel, II, 169

حَدَّثَنَا أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ حَدَّثَنِي كَعْبُ بْنُ عَلْقَمَةَ عَنْ عِيسَى بْنِ هِلَالٍ الصَّدَفِيِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهُ ذَكَرَ الصَّلَاةَ يَوْمًا فَقَالَ مَنْ حَافَظَ عَلَيْهَا كَانَتْ لَهُ نُورًا وَبُرْهَانًا وَنَجَاةً يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَمَنْ لَمْ يُحَافِظْ عَلَيْهَا لَمْ يَكُنْ لَهُ نُورٌ وَلَا بُرْهَانٌ وَلَا نَجَاةٌ وَكَانَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مَعَ قَارُونَ وَفِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَأُبَيِّ بْنِ خَلَفٍ DM2749 Dârimî, Rikâk, 13. - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ - هُوَ ابْنُ أَبِى أَيُّوبَ - قَالَ حَدَّثَنِى كَعْبُ بْنُ عَلْقَمَةَ عَنْ عِيسَى بْنِ هِلاَلٍ الصَّدَفِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- أَنَّهُ ذَكَرَ الصَّلاَةَ يَوْماً فَقَالَ :« مَنْ حَافَظَ عَلَيْهَا كَانَتْ لَهُ نُوراً وَبُرْهَاناً وَنَجَاةً مِنَ النَّارِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ، وَمَنْ لَمْ يُحَافِظْ عَلَيْهَا لَمْ تَكُنْ لَهُ نُوراً وَلاَ نَجَاةً وَلاَ بُرْهَاناً ، وَكَانَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مَعَ قَارُونَ وَفِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَأُبَىِّ بْنِ خَلَفٍ ».

52 Tâ-Hâ, 20/77.

وَلَقَدْ اَوْحَيْنَٓا اِلٰى مُوسٰٓى اَنْ اَسْرِ بِعِبَاد۪ي فَاضْرِبْ لَهُمْ طَر۪يقًا فِي الْبَحْرِ يَبَسًاۚ لَا تَخَافُ دَرَكًا وَلَا تَخْشٰى ﴿77﴾

53 Şuarâ, 26/52.

وَاَوْحَيْنَٓا اِلٰى مُوسٰٓى اَنْ اَسْرِ بِعِبَاد۪ٓي اِنَّكُمْ مُتَّبَعُونَ ﴿52﴾

54 Şuarâ, 26/60-63.

فَاَتْبَعُوهُمْ مُشْرِق۪ينَ ﴿60﴾ فَلَمَّا تَرَٓاءَ الْجَمْعَانِ قَالَ اَصْحَابُ مُوسٰٓى اِنَّا لَمُدْرَكُونَۚ ﴿61﴾ قَالَ كَلَّاۚ اِنَّ مَعِيَ رَبّ۪ي سَيَهْد۪ينِ ﴿62﴾ فَاَوْحَيْنَٓا اِلٰى مُوسٰٓى اَنِ اضْرِبْ بِعَصَاكَ الْبَحْرَۜ فَانْفَلَقَ فَكَانَ كُلُّ فِرْقٍ كَالطَّوْدِ الْعَظ۪يمِۚ ﴿63﴾

55 Şuarâ, 26/63-66.

فَاَوْحَيْنَٓا اِلٰى مُوسٰٓى اَنِ اضْرِبْ بِعَصَاكَ الْبَحْرَۜ فَانْفَلَقَ فَكَانَ كُلُّ فِرْقٍ كَالطَّوْدِ الْعَظ۪يمِۚ ﴿63﴾ وَاَزْلَفْنَا ثَمَّ الْاٰخَر۪ينَۚ ﴿64﴾ وَاَنْجَيْنَا مُوسٰى وَمَنْ مَعَهُٓ اَجْمَع۪ينَۚ ﴿65﴾ ثُمَّ اَغْرَقْنَا الْاٰخَر۪ينَۜ ﴿66﴾

56 Zâriyât, 51/40.

فَاَخَذْنَاهُ وَجُنُودَهُ فَنَبَذْنَاهُمْ فِي الْيَمِّ وَهُوَ مُل۪يمٌۜ ﴿40﴾