etmemesi asla düşünülemez. Nitekim Kur"an"ın ifadesiyle, “Allah peygamberliğini kime vereceğini daha iyi bilir.” 54
Dolayısıyla nebîler sıradan insanlar değillerdir. Onlar bedenî ve ruhî yönden üstün özelliklerle donatılmış kişilerdir.55 Kalpleri, zihinleri, içsezileri ve tabiatları daima iyiye, güzele yönelmelerine yardımcı olmuştur. Bu nedenle peygamberler temiz karakterli, özel yeteneklere sahip, doğru yoldan sapmayacak zihnî bir yapıda yaratılmışlardır. Hz. İbrâhim"in kavmiyle gerçekleştirdiği ve putların hiçbir şeye yaramadığını onlara ikrar ettirdiği söyleşi,56 yine Hz. Süleyman"ın ekinlerini davarın telef ettiği iki taraf hakkında verdiği mükemmel hüküm peygamberlerin zekalarını gösteren örnekler arasında sayılabilir.57 Bunların yanı sıra bütün peygamberler için peygamber olmalarının bir gereği olan ortak özellikler vardır. Bunlar sıdk (doğruluk), emanet (güvenilirlik), fetânet (akıllılık), ismet (günah işlememek) ve tebliğ (Allah"ın emirlerini insanlara bildirmek) şeklinde sıralanabilir.
Kur"ân-ı Kerîm"in peygamberler için saydığı pek çok olumlu nitelemeler arasında, en dikkat çekenlerden ikisi, onların doğru ve güvenilir kişiler olmalarıdır. Nitekim Kur"an, Hz. İsmâil"in her zaman sözünde duran bir kimse, bir resûl ve bir nebî olduğunu vurgulamış,58 Hz. Nuh, Hz. Hud, Hz. Salih ve Hz. Şuayb hep kendilerinin “güvenilir ve samimi” olduklarını ifade etmişlerdir.59
Doğruluk, peygamberlerin düşüncelerinde, sözlerinde ve davranışlarında vazgeçilmez bir unsurdur. Örneğin, Hz. Peygamber"e karşı derin bir düşmanlık besleyen Ebû Cehil bile Allah Resûlü"nün doğru ve güvenilir bir kişi olduğunu kabul ediyor fakat onun getirdiği dine karşı çıkıyordu.60 Yine Bedir"de müşrik ordusunun sancaktarlığını yapan,61 Hz. Peygamber"e olan düşmanlığından dolayı “Kureyş"in şeytanlarından biri” şeklinde nitelenen Nadr b. Hâris,62 Kureyşlilere yaptığı konuşmada Peygamber Efendimize atılan şair, kâhin ve deli gibi iftiraların mesnetsiz olduğunu beyan ederek, onun doğru sözlülüğünü ve emanete riayetini açıkça teslim ediyordu.63
Bunların yanı sıra peygamberler fetânet özelliklerinden dolayı güçlü bir hafıza, sağlam bir muhakeme ve ikna kabiliyeti, etraftaki hadiseleri kavrama ve onlara nüfuz edebilme becerisine sahiptirler. Onlar, sıradan insanların zaman ve emek harcadıktan sonra bile göremedikleri gerçekleri, en kısa zamanda görebilirler; hak ile bâtılı, doğru ile yanlışı hemen teşhis edebilirler. Hz. Yakub ile ilgili Yûsuf sûresindeki tespitler,