silmem!" dedi. Bunun üzerine Resûlullah yazıyı aldı ve "Bu, Muhammed b. Abdullah"ın yaptığı antlaşmadır." diye yazdırdı.”11
Kendi soyu ile ilgili bir konuşmasında ise Allah Resûlü kendisini, “Ben Abdülmuttalib oğlu Abdullah oğlu Muhammed"im.” şeklinde takdim etmişti.12
Bilindiği gibi Araplarda hemen herkesin bir ismi, bir künyesi, bir de lakabı vardı. Baba, ilk doğan oğlun ismi ile anılır ve “falanın babası” şeklinde künye verilirdi. Allah Resûlü"nün künyesi de ilk oğlunun Kâsım olması sebebiyle “Kâsım"ın babası” anlamına gelen “Ebu"l-Kâsım” idi. Bir toplumda aynı isim ve künyelerin konulması ise bazı karışıklıklara sebep olabilmekteydi. Bu durum, bizzat Allah Resûlü için de geçerliydi.
Câbir b. Abdullah şöyle anlatmaktadır: “Bizden bir adamın oğlu dünyaya geldi ve adını Muhammed koydu. Bunun üzerine çevresi ona, "Resûlullah"ın (sav) ismini koymana müsaade etmeyiz." dediler. O da çocuğunu sırtına alıp onu Peygamber"e (sav) getirerek şöyle dedi: "Yâ Resûlallah! Bir oğlum dünyaya geldi ve adını Muhammed koydum. Ama kavmin bana, “Resûlullah"ın (sav) ismini koymana müsaade etmeyiz.” dediler." Bunun üzerine Resûlullah (sav), "Benim adımla (çocuklarınızı) adlandırın, ama künyemi kimseye vermeyin! Zira ben ancak Kâsım (paylaştıran) olarak gönderildim ve (dağıtılması gerekenleri) aranızda taksim etmekteyim." 13 buyurdular.”
Câbir, Hz. Peygamber"in ismini koymakla ilgili yaşadıkları bir başka olayı ise şöyle anlatmaktadır: “Ensardan bir adamın oğlu dünyaya geldi ve adını Kâsım koydu. Biz, "Sana Ebu"l-Kâsım künyesini vermeyiz. Hatta "gözün aydın" diyerek seni tebrik dahi etmeyiz! (Sana aynı gözle bakmayız, aynı saygıyı göstermeyiz.)" dedik. Bunun üzerine gelip bunu Peygamber"e (sav) anlatınca, "Sen oğlunun adını Abdurrahman koy!" buyurdular.”14
Enes b. Mâlik"in anlattığı şu hadise Resûl-i Ekrem"in neden böyle bir yasaklamaya ihtiyaç duyduğunu açıklamaktadır:
“Hz. Peygamber bir gün Bakî" Mezarlığı civarında çarşıda idi. Bir adam arkadan, "Ey Kâsım"ın babası!" diye seslendi. Peygamber hemen dönüp baktı o zâta. Fakat adam (başka birine işaret ederek), "Ben seni kastetmedim, ben şunu çağırmıştım." dedi. Bunun üzerine Peygamber, "Benim adımla ismlenin, fakat künyemi kimseye vermeyin!" buyurdu.”15
Bu rivayetten de anlaşılıyor ki Hz. Peygamber, kendisine ait olan “Ebu"l-Kâsım” künyesini kendi hayatı süresince kullanılmasını uygun bulmamıştı. Hayatından sonra ise kişinin ilk oğlunun adını Kâsım koyması ve Arap âdetine göre de “Ebu"l-Kâsım” künyesini kullanmasında bir